Açligin kiyisinda bir çocuk, isigi arayan kör bir genç kiz, zulme bilenmis hançerinin gölgesinde bir Alman piyadesi, bir huzurevinin alçakgönüllü hademesi, gökyüzünden düserken asktan harflere tutunan bir ABD askeri... Savasin yikimiyla harabeye dönen Ingiltere'den Nazi isgali altindaki Fransa'ya, 1940'larin New York'undan günümüz Los Angeles'ina uzanan bir hikâye.
Bir adam... Tek bir adam ve onun gösterdigi merhamet, farkli zamanlarda ve farkli yerlerde, yokluk, yalnizlik ve acimasizlik üçgeninde sikisip kalmis bir grup insanin yasamini degistirebilir mi? Eserleri on dört dilde yayimlanan ödüllü yazar Simon Van Booy, insan ruhunun en çetin sinavlarindan birini verdigi Ikinci Dünya Savasi yillarina dair, gerçek olaylardan ve kisilerden esinlenen sarsici bir hikâye anlatiyor Yanilsamalar Atlasi'nda.
Sevginin ve merhametin gücünü kelimelere yükleyen Van Booy, insanligi birbirine baglayan hayati zinciri, sinirlarin ve hirslarin ötesine uzanan unutulmaz bir romanla görünür kiliyor.
“Scott Fitzgerald ve Marguerite Duras’in ogullari olsaydi bu, Simon Van Booy olurdu.”
Sisler Evi’nin yazari Andre Dubus III
“Üslubu, kitabi göklere çikariyor.”
Publishers Weekly
“Van Booy'un dili, sizi daha ilk sayfadan etkisi altina aliyor.
Çok yetenekli bir yazar. Daha da önemlisi, söyleyecek bir seyleri var.”
Portland Press Herald
“Ustaca bir metin...
Van Booy'un minimalist cümleleri, büyük etki yaratiyor.”
Boston Globe
Renk Bilgisi
karışıkçokrenkli