Padişah Vahdettin hakkında resmi tarihi ve Nutuk’u dayanak alanlara göre durum tartışılmayacak kadar açıktır:
“Vahdettin şahsi çıkarları için düşmanla iş birliği yaptı, Millî Mücadeleye savaş açtı, o hâlde haindir.”
Padişah Vahdettin’e çeşitli boyutlardan bakmayı tercih eden orta yolcu tarihçi ve aydınlara göre Vahdettin hatalı bir siyaset izlemekle birlikte vatan haini değildir. Olsa olsa bulunduğu ortamın ve yaşadığı kritik saatlerin etkisi altında kalarak değişken tavırlar sergilemiştir. Dolayısıyla elimdeki tüm bilgi, belge ve yazıları incelemeden, bir karara varmak pek doğru değildir diye düşünüyorum.
Kimi tarihçilere göre Padişah Vahdettin’in siyasi anlamda yanlış işler yapmış olabileceği, ancak kendisini peşin bir hükümle hainlikle suçlamanın da haksızlık olduğu görüşü hâkimdir.
Padişah Vahdettin, ister Saray’a yakın bazı çevrelerin baskısı ve telkiniyle; ister Mustafa Kemal’den kurtulmak ve İstanbul’dan dışlamak için, ister gerçekten İttifak Kuvvetlerinin baskısı ile Anadolu’da bazı hareketleri yatıştırmak için, isterse de bilinçli bir şekilde doğrudan doğruya “Vatanı Kurtarmak” düşüncesi ile Mustafa Kemal Paşa’yı Anadolu’ya göndermesi, Türk tarihinde büyük bir dönüm noktası, bir kader anı olmuştur.
Hepimiz şunu peşinen kabul etmek durumundayız ki, artık Osmanlı Devleti ve başındaki Padişahları, Hâlifeleri, Yöneticileri, hataları ve sevapları ile tarih sayfalarında yerlerini almışlardır.
İyisi mi, gelin bundan sonra biz susalım, yazılar ve belgeler konuşsun!
Hanri Benazus
Renk Bilgisi
karışıkçokrenkli