‘Tarih’ denildiginde genel olarak siyasî olaylar ve savaslar akla gelir. Siyasî olaylarin da millî kültürlerden kaynaklanan sebeplerle gerçeklestigi gerçegi göz ardi edilir.
Bu sebeple tarih kitaplarinin çogunda milletlerin kültür, sanat, ilim ve edebiyatina ait bilgiler bulmak zordur. Bu alanin kültür ve sanat tarihçilerine ait oldugu kanaati hâkimdir. Oysa ki tarih bir bütündür. Devletlerin idarî yapisi, ekonomi hayati, milletlerin sosyal dokusu, sagladigi teknolojik gelismeler, tarih ilminin ilgi alaninda olmakla birlikte, tarih kitaplarinin kapsaminda yeterli ölçüde yer almazlar. Gerçekte bunlar, insanlarin karakter yapilarinin sekillenmesinde önemli roller oynadiklari gibi, tarihî olaylarin gelismesine ve insanligin geleceginin belirlenmesinde etkili unsurlardir.
Bu kitapta, tarih kavrami, bütün unsurlariyla ele alinmistir.
Okuyucu fark edecektir. Kitabin yazari tarafsiz degildir. Olaylari; çevresindeki insanlarda varligina sâhit oldugu duygu ve düsüncelerle degerlendirmektedir. Vatan topraklarinda bir kültürel yangin vardir. Itfaiyeciler, yangin karsisinda tarafsiz olamazlar.
Okuyucu takdir de edecektir: yazar; vatandan, milletten, millî, Islamî ve insanî degerlerden yana, taraftir.
Türkler, günümüzde yasayan en köklü ve eski milletlerden biridir. Kimilerine göre 4.000, kimilerine göre 40.000 yillik geçmisi vardir. Bilinmektedir ki böylesine hacimli bir tarihi, bütün unsurlariyla 500 sayfalik bir kitaba sigdirmaya imkân yoktur. Burada muhtesem Türk tarihinin özetinin özeti verilebilmistir. Yapilmak istenen, Türk tarihine bir kapi aralamaktir. Kitap, bu haliyle bile okuyucuya muhtesem bir yapi sunmakta, yapinin bütün kapilarini açmak; o ihtisami yasamak, daha yakindan görmek, daha derinlemesine tanimak isteyenlere rehber olmaktadir.
1698-1763 yillari arasinda yasayan Osmanli sadrazâmi, diplomat, sair ve tarihçi Koca Râgip Pasa; ‘Eger maksûd eserse, misra’-i berceste kâfidir.’ Diyor.
‘Türklerin Muhtesem Tarihi’ isimli bu kitap, muhtesem Türk tarihinin misra’i bercestesidir.
Renk Bilgisi
karışıkçokrenkli