Tarihselcilik: Çelişkiler Bataklığında

Benim “tarihselci” deyip de elestirdiklerim, Kuran’in tarihin belli bir döneminde indigini ve kendi döneminin sorunlarina da çözümler sundugunu ifade edenler degildir. Böylesi bir tanimlamayi hemen herkes kabul edecektir. Benim “tarihselci” deyip elestirdiklerim, bugün bu etiketle anilirken; Kuran’daki kissalara mitoloji diyen, Kuran’daki ahiret anlatimlarini Araplari uyutmak için anlatimlar olarak sunan ve Kuran’daki bize yönelik birçok “Yap” emrini, bunlari yapmaya gücümüz de yetmesine ragmen, tarihi geçtigi için yapmayabilecegimizi ve hatta yapmamamiz gerektigini ifade edenlerdir. Yani elestirdiklerim; ahiret anlatimlari, kissalari ve hükümleri ile Kuran’in yarisindan çok daha fazlasini bosaltan bir zihniyettir.Toplumun sekillendirdigi akil Kuran ile düzeltilecegine, Kuran’i toplumun sekillendirdigi akla uydurmak, Kuran’in Allah’tan olduguna inanma iddiasiyla çeliskilidir. Kuran’a ilk karsi çikan müsrikler, kendi toplumlarinin geleneklerini, yani tarihin o döneminde sekillenmis hayata bakislari temelinde Kuran’a karsi çiktilar, Peygamberimize “Kuran’i degistir” dediler. Kuran’in bu iddiaya cevabi, onlarin kendilerini degistirmesi gerektigi yönündeydi. Bugün tarihin her döneminde olusan kültürel yapilarin insa ettigi zihinleriyle Kuran’in hükümlerinin uygulanmayip baska hükümler uygulanmasi gerektigini söyleyenler, kendilerini düzeltmek yerine Kuran’daki ayetlerin uygulamasinin degismesini isteyenler, Kuran’a ilk karsi çikanlara benzer bir yaklasim sergilemiyorlar mi?