Eski zamanların birinde bir padişahla altı yedi yaşlarında bir kızı vardı.
Bu kızın çok sayıda cariyesi ve hizmetçileri vardı.
Koç Ali adında kendisinden biraz büyük bir de uşağı vardı.
Yemek esnasında kızın peçetesi yere düşse, Koç Ali hemen alıp ona verirdi.
Top oynarken top eğer uzaklara gitse, Koç Ali gidip getirirdi.
Bazen kızın canı çelik çomak oynamak isterdi.
Onun çelik çomağı ise altın ve gümüştendi.
Kız uyuduğunda cariyelere, hizmetçiler, uşaklar gelip bir şey sormasın ve kızı rahatsız etmesin diye Koç Ali kapıda yatıp uyurdu, bekçilik ederdi.
Padişah kızının bir emri olsa, Koç Ali seve seve koşardı. İşleri öyle düzenli yapardı ki kız elini bile kaldırmazdı.
Ama Koç Ali padişah kızına âşık ol-muştu.
Tertemiz bir sevgiyle seviyordu onu.
Koç Ali’ye göre her şey normaldi ve bu işte bir kusur yoktu.
Sevmenin de ayıbı kusurumu olurmuş hiç?
Padişah kızıyla bahçede beraberken, kız kelebek yakalarken, çelik çomak oynarken Koç Ali kendini ne kadarda çok mutlu hissederdi.
Renk Bilgisi
karışıkçokrenkli