AŞK, ZAMANI BİLE ALT EDECEK KADAR GÜÇLÜYDÜ.
Ortadoğu ve ABD, nükleer bir savaş sonucunda yeryüzünden tamamen silinmişti. Artık egemen güç, bireyselliğin ön planda olduğu ve herkesin üç yılda bir dünyanın farklı bir köşesine taşınmasını gerektiren Avrutopya’ydı. Katı kurallarla korunan ütopyanın en ateşli savunucularından olan Max, Carys’e ilk görüşte âşık oldu. Fakat bu yeni dünyada genç âşıklara yer yoktu, beraber olmak için tek şansları yıldızlara ulaşmaktı.
Ve sonra her şey tepetaklak oldu.
Uzayın karanlık boşluğuna hapsolmuş Carys ve Max’in sadece doksan dakikaları vardı. Kaçınılmaz sona doğru ilerlerken, geçmişlerini ve arkalarında bıraktıklarını düşünmeden edemiyorlardı. Kendilerini bir türlü evlerine ait hissedemeseler de birbirlerinden vazgeçmeye niyetleri yoktu. Oksijenleri tükenmenin eşiğine geldiğinde, sınanan sadece aşkları olmayacaktı.
“David Nicholls’ın Bir Gün kitabı yeniden doğuyor.”
- Style
“Fütüristik bir ilk aşk.”
- Coleen Oakley, Benden Sonra’nın yazarı
“Heyecandan yerinizde duramayacaksınız.”
- British Vogue
“İlk sayfadan sizi içine çekecek. Sen, Ben ve Yıldızlar, gerilimin, duygusal derinliğin ve zekice fikirlerin nadir bir kombinasyonu. Yıllardır okuduğum en benzersiz aşk hikâyesi.”
- Rowan Coleman
“Katie Khan, yepyeni ve cesur bir yetenek.”
- Matt Haig
“Uykunuzdan feragat ettiğinize değecek.”
- Sci-Fi now
“Orijinal, şaşırtıcı ve romantik.”
- Woman & Home
“Gözyaşlarınızı tutamayacaksınız.”
- Heat
“Uzun süre aklınızdan çıkmayacak.”
- Image
Renk Bilgisi
karışıkçokrenkli