nda her şeyin
feda edileceği şairin de hayatından parçalar sunan, okurken yer yer hırçınlaştığımız, yer yer sevindiğimiz ve yer yer hüzünlendiğimiz şiirin tadını kalplerimize sürdüğümüz bu romanı nasıl es geçebiliriz? 'Dört çıkacak ikiyle ikiyi çarptığınızda'
Devam edecek olursak…
Cesare Pavese'nin meşhur dizesidir: 'Ölüm
gelecek ve gözleri gözlerin olacak'. Pavese,
bir müntehirdi. Yaşama Uğraşı adlı günlüğü, şairi intihara götüren süreci görmemize imkân verir. Tabii, akla şu soru gelmeli bu sözü söyledikten sonra: 'Bu imkân neye yarayacak? 'Yani, 'onu intihara götüren süreci göreceğiz de ne olacak?' Olacak olan bence şu olabilir: Şairi intihara götüren süreci görmek, belki bize, şairi hayatta tutan süreci görme imkânını verebilir. Çünkü hayatta kalmak gerçekten zordur. Yaşamak, diyoruz biz buna.
Toplumcu gerçekçi şiirin büyük ve usta ismi
Nâzım Hikmet'in onca güzel şiirinin yanında, yazdığı enfes bir romanı da düşer elbet yaşamak dediğimizde akıllarımıza. Hayata tutunmanın bir meziyet olduğu bir dönemi anlatması bakımından çok değerlidir. Evet 'Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim' Şiirle düzyazının kol kola girdiği bu eseri şairin yazarın da demeliyim şüphesiz parmakla gösterilmelidir.Yaşamak içinde yaşamak, bir yaşamı, bir mücadeleyi, bir arzuyu, uğruPavese, 'Ölüm gelecek ve gözleri gözlerin olacak'diyor. Şiirin uzamında bu, ' Şiir gelecek ve gözleri gözlerin olacak' demeye denk düşer . Şiir yoksa, gözlerimiz, kulaklarımız, dilimiz, tenimiz eksiktir. Şiir olmadığı zaman, Cahit Zarifoğlu'nun dediği gibidir: ' Halk aşksızsa sokaklar banka dükkânlarıyla doludur.' Şiirin uzamında bu, 'Halk şiirsizse, sokaklar banka dükkânlarıyla doludur.' Demeye de gelir.
Şiir, aşkın tuttuğu yeri tutar insanlar için.
Renk Bilgisi
karışıkçokrenkli