Yaşı ile değil yaşadıkları ile bize hayatı, edebiyatı, inancı, dostluğu, vefayı, mücadeleyi öğreten Rasim Özdenören,düşünceleri ve sohbeti ile insanı büyüten, çoğaltan Türk düşünce ve edebiyat dünyasının müstesna bir şahsiyetidir.Gönlünün, aklının, memleketinin, inancının, dilinin, geleneğinin yabancısı olmayan bir düşünür olarak varoluşsal yitimlere dur! diyebilme amacındaki bir; bilinçli Müslüman kimlik oluşturma adına düşünce yazıları kaleme alan entelektüel mümindir.
O, insanının dertlerini dert edinen sessiz akan nehir gibidir; akıl ve gönül süzgecinden geçen sözlerin sahibidir. Sohbet ederken yüzünüze yazan ya da yüzünüzde okuyan Türk düşüncesinin bu yaşayan değeri, ilişkilerinde samimi, içten, cömert, dürüst, sevgi dolu, maddi hırslardan, çirkinliklerden arınmış güzel bir insandır.
Büyük Kapı’nın eşiğinden ayrılmayan ruhun malzemelerini biriktirme edimini devam ettiren bu evrensel bilinci, bin türlü anlatsak bile yine eksik kalacağını bilmenin acziyeti ile edebiyat kuramının kitaplar savaşı içinde kendine bir yer edinmek isteyen bu çalışma hazırlandı. Bir yazarın dirilişinin, kendini arayışının ve kendi oluş öyküsünün satır aralarından biyografik okuma yapıldı. Ve devam eden bu süreç aydınlatılmaya çalışıldı.
Büyük romancılar filozof romancılardır, yani ‘savlı’ yazarların karşıtıdırlar. Balzac, Dostoyevski, Malraux bunlardan birkaçıdır’. Rasim Özdenören'in öykülerine bak¬tığımızda da bunu görüyoruz. Sanatçı, savları verme yerine kendi evrenini kur¬maktadır. Felsefî bir öykü olarak, Türk edebiyatına yeni boyutlar getirmiş¬tir sanımca.
Renk Bilgisi
karışıkçokrenkli