Paleontoloji ve Evrim Felsefi Bir Yaklaşım

Paleontoloji yeryüzündeki yasamin tarihini anlayabilmek için fosilleri kullanir. Fakat sadece fosil kayitlarindaki sablonlari ve yönelimleri belgelemekle ugrasmaz; ayni zamanda bunlarin altinda yatan evrimsel süreçlere dair sonuçlar da çikarmaya çalisir. Darwin, Türlerin Kökeni’ni yayimladiginda, daha yasli türler ile daha genç olanlar arasindaki “kayip halkalar”in neden bulunamadigina iliskin bir açiklama getirmek zorunda kalmisti. Bu konuda Darwin, jeoloji kayitlarinin tam olmadigini, tarihöncesi yasam hakkindaki bilgilerin azimsanmayacak kisminin jeolojik süreçlerle ortadan kalktigini ileri sürmüstü. Onun bu hamlesi paleontolojinin evrim hakkinda bize yeni bir sey ögretemeyecegi yönünde bir yoruma yol açti. Ancak 1970’ler ve 80’lerde eksik halkalarla ilgili varsayim, paleontologlarca degisik sekillerde sorgulanmaya baslandi. Hatta biliminsanlari, fosil kayitlarinin eksik oldugu varsayiminin kendisini de arastirma konusu haline getirdiler. Toplanan fosil örneklerinin, bütünü homojen bir sekilde temsil etmedigi durumlari anlayabilirsek, kuramda düzeltmeler yapmanin da mümkün hale gelecegini düsünüyorlardi. Bu biliminsanlari paleontolojinin epistemolojisini, bizzat paleontolojinin parçasi haline getirdiler.Evrimin nedeni olarak dogal seçilim ne kadar önemlidir? Evrimsel tarihin akisi ne ölçüde sansa baglidir? Evrim ilerlemeci midir? Bizim gibi dil ve alet kullanan zeki yaratiklarin evrimi kaçinilmaz midir yoksa varligimizi tarihsel rastlantilara mi borçluyuz? Kitapta görüslerine yer verilen yeni paleontologlar bu sorulardan bazilarinin yanitina dair ipuçlarinin fosil kayitlarinda yattigini düsünüyorlar. Paleontoloji ve Evrim, felsefi düsüncelerin paleontolojiyi derinden etkiledigini öne sürüyor; evrime dair paleobiyoloji devriminin ortaya çikardigi bazi büyük fikirler ve sorular için felsefi egilimi güçlü bir rehber olmayi amaçliyor.