Osmanlı Hakimiyetinde Kefe (1475-1600)

Her sehir kendine has siyasi, stratejik ve iktisadi sartlar içinde kurulur ve tarihî bir fonksiyon ifa eder. Yine her sehir, bütün bu farkli yönlerin toplami olarak kendine has kültür ve medeniyet terkibini içinde tasir. Osmanli serhat sehirleri, bu açilardan ayri bir öneme sahiptir. Bir serhat sehri olan Kefe, siyasi açidan Osmanli’yi Kuzey âlemine ve Dogu Avrupa güçlerine baglamis ve bu açidan büyük önem tasimistir. Stratejik ve jeopolitik bakimdan, Asya, Avrupa, Rusya ve Türk-Islam dünyasinin kavsak noktasi olarak vazgeçilmez bir ehemmiyet tasimistir. Kefe, iktisadi bakimdan da ayni öneme sahip olmus, bütün milletler arasi yollarin geçis noktasi olarak merkezî bir rol üstlenmistir. Kefe, yine, Slav âlemi, Mogol bakiyesi Türk-Tatar mirasi ve Anadolu-Oguz kültürlerinin harmanlandigi müstesna bir kültür merkezi olarak da rol oynamistir. Kefe, Türklerin eline geçmeden önce ayni rolü Latinler ve Bizans için de oynuyordu. Bölge ve sehir çalismalari seklinde ortaya çikan bu arastirmalar, Osmanli si¬yasi ve kültürel tarihinde yeni bir anlayisi yansitmalari bakimindan ümit vericidir. Bu arastirmalar sayesinde bir sehir ve bölgenin bütün kaynak ve verileri degerlendirilmekte, bundan da önemlisi, siyasi ve kültürel tarihimizi hanedan tarihçiliginin te¬kelinden kurtarmaktadir. Bu tür arastirmalarin gelecekteki derlemelere saglayacagi katkiyi tasavvur etmek, bizim için heyecan vericidir.