Murat Hüdavendigar Güller Kan Ağlıyordu - Çınarın Gövdesi

‘‘Bak elçi! Senin vazifen haber getirmek, haber götürmek… Rahman ve rahim olan Allah’in izniyle, çiçeklerin uyanma demi olan baharda gül bahçelerindeki goncalarin açilarak bir asker gibi saf bagladiklari zaman ve soguklar, kar ve yagmur bulutlari dagildiginda ben de sanli çocuklarim ve bütün ordumla Kosova sahrasinda olacagim! Ebedi izzet ve sereflerin kaynagi olan Peygamber Efendimizin yüzü suyu hakki için düsmanin fitne atesini yok etmek ve atesler saçan kiliçlarindan çikan kivilcimlari ol sapiklarin üzerine saçmak suretiyle kara yüreklerini dumana bogmak için yürüyecegim. Eger mert ise yerinde dursun, cengin, savasin tozu, dumani nasil olurmus görsün. Selametle git. Yolun açik olsun. Kosova ovasinda görüsmek dilegiyle… ’’