Mucizeler Atölyesi

"Hiçbir yaranin kabugu digerine benzemez."
Millie’nin hayati bir gece alt katta çikan yanginla altüst olur. Kendisini disari atmadan önce yangindan hangi esyalarini kurtarmasi gerektigini düsünür. Iste o sirada, manevi degeri olan hiçbir esyasinin olmadigini, ne bir anisinin, ne de haber verecek kimsesinin oldugunu anlar.
Bir lisede ögretmenlik yapan Mariette, kendisini sürekli suçlayip asagilayan kocasi ve sorunlu ögrencileri arasinda sikisip kalmis bir kadindir. Haftada iki kez gittigi psikiyatrist de sorunlarina çözüm bulamaz. Sabrinin tastigi bir gün ögrencisine sert bir tokat atip merdivenlerden tehlikeli bir sekilde düsmesine neden olur.
Mike karisindan ayrilip artik sokaklarda yasamaya baslamistir. Bu duruma gelmesinin sebebi olan eski karisini ne kadar çok düsünürse o kadar çok aci çekeceginin farkindadir. Tek korkusu sundurmasina sigindigi apartman sakinlerinin onu kovma ihtimalidir.
Kendilerini asilamaz bir duvarin dibinde gören, zorluklarin girdabinda çaresizce dönüp dolasan Mariette, Millie ve Mike’in hayati, günün birinde, Jean adinda esrarengiz bir adamin açtigi ‘Mucizeler Atölyesi’nde kesisir. Parçalanmis ruhlari atölyesinde tamir ederek eski mutlu günlerine dönmelerini saglayan Jean’in sirri neydi?