Yil 1923. Almanya’da enflasyon almis basini gidiyor. Ülke bir uçuruma sürükleniyor. Bencillesen bireyler yazgilarini ellerine aliyor. Paranin çilgin gibi deger yitirdigi dönemde insanlar kendilerini, parçalanmaya baslayan toplumun içine düstügü bataktan kurtarmaya çabaliyor.
O günlerin karmasasinda, yasamin gittikçe çilginlastigi baskent Berlin’de tekrar karsilasan, Birinci Dünya Savasi’nda birlikte cepheye gitmis üç insanin yazgisindan yola çikiyor Hans Fallada. Kurtlar Sofrasinda adini verdigi bu dev romanda, toplumun her kesiminden özenle seçtigi kahramanlarina adeta bir resmigeçit yaptiriyor; kisa sürede zenginlesenler, bir günde varini yogunu yitirenler, tüm servetini kumara yatiranlar, dönekler, karaborsacilar, yeralti babalari, büyük arazi sahibi soylular, subaylar, küçük insanlar, vurguncular, sokak kadinlari, uyusturucu bagimlilari ve daha niceleri…
20. yüzyil Alman edebiyatinin en önemli isimlerinden Fallada, o yillarin Almanya’sinda yasanan sosyal ve ekonomik kriz sonucu eriyen orta sinifin, parçalanan toplumun sorunlarini ele aldigi bu ünlü romaniyla Hitler öncesi dönemi çok kurnazca ve çekici bir anlatimla okura sunuyor. Kurtlar Sofrasinda, toplum karmasasinin yasandigi, gerilim dolu yillari basariyla anlatan büyük bir eser, epik bir belge!
“Güzel bir romani degerli yapan her sey var bu eserinizde.
Saglam ve güvenilir bir temele dayandirdiginiz konuyu tümüyle ele alip isliyorsunuz. Insanlariniz kisiliklerine uygun gelisiyor. Yazar olarak hiçbirini zorlamiyorsunuz, onlari kendilerine birakiyorsunuz. Eser, bir mimar titizligi ile yaratilmis. Dilinden yapisina dek her sey öylesine kusursuz ki, bir meslektasiniz olarak sizi bu basariniz nedeniyle kiskanmadim degil...”
HERMANN BROCH
Fallada’ya 22 Kasim 1937’de yazdigi mektuptan
Renk Bilgisi
karışıkçokrenkli