Küçük Hanımefendi

Birdenbire Münir Bey’in sesi duyuldu. Ilk defa olarak sert ve hâkim bir ahengi vardi: “Yani Gelgeçzade Ailesi’nin ismini ortadan kaldiracak misin?” “Kizgin bir demiri taze bir yara üstünde dolastirmaktan hepiniz zevk duyuyorsunuz. Sanki bütün bu olan biten seylerin sorumlusu benmisim gibi... Hâlbuki beni bu korkunç izdivaci yapmaya tesvik eden hatta zorlayan siz degil misiniz? Sen de Yusuf Numan Bey de… Aile ugruna beni feda ettiniz; beni bir ucubeyle, korkunç bir yaratikla evlendirdiniz. Hem de nikâhtan evvel onu bana göstermemek için elinizden geleni yaptiniz. Onu gördügüm dakika tüylerim ürperdi, böyle bir kadina karim diyemeyecegimi hissettim. Rüyalarima girse beni kâbuslar içinde haykirtacak kadar korkunç bir insanla bir evde, bir odada, bir yatakta yasamama imkân olabilir miydi?” Kiz zengindir ve bu yüzden güzelligi alinmistir elinden… Adam ise servetini kaybetmenin esiginde olsa da yine her zamanki gibi gururludur… Evlenmeleri de öyle uzun bir zaman almaz; hemen ve biraz da zoraki olur. Sonrasinda genç kiz (Neriman) yabanci ülkelerdeki güzellesme, sik giyinme, bir “küçük hanimefendi” olma çabalari içinde genç adamin (Ömer’in) gururunu kirmak ister ve bir intikam pesine düser…