Küba, çok çeşitli konularda dünyanın ilgisini çeken bir ülke. Elinizdeki kitap, sıradışı bir konuda inceleme yapıyor; Küba’da Sürdürülebilir Kent Tarımı. Küba halkı 20 yılı aşkın bir süredir yiyeceğini ekolojik yöntemlerle kent bahçelerinden sağlıyor.
Sovyetlerin dağılmasının ardından, o güne kadar endüstriyel tarım yaparak, ürettiklerini bloğa satan ve karşılığında petrol ve yan ürünlerini alan Küba, alışılmadık bir meseleyle karşı karşıya kaldı; petrolsüzlük. Artık ne tarlalarını sürecek ne de ürünlerini şehirlere taşıyacak petrolü kalmamıştı. Küba’da Sürdürülebilir Kent Tarımı, gıda krizinin nasıl fırsata dönüştürüldüğünü anlatıyor. Petrolsüzlük öyle bir gelecek ki pek yakında fakirlerinden başlayarak sırasıyla bütün dünya ülkelerinin yüzleşeceği bir dönüşümü ifade edecek.
Küba’da Sürdürülebilir Kent Tarımı, sadece kent tarımı anlatmıyor. Devrim öncesi, devrim ve Comecon’un çöküşüne giden yıllar ve sonrası, yönetiminden kurumlarına hatta dış ilişkilerine kadar satır aralarında, çarpıcı örneklerle anlatılıyor. Castro kardeşlerden Che’ye, Küba Devrimi’nin efsanevi kahramanları, somut yapıp ettikleriyle örneklerde yer alıyor.
Öte yandan, kooperatif deneyimlerinin, sağlıklı bir işleyişle nasıl başarılı olabileceğini, verimliliğinin yollarını ve işçilerin yatay bir formülde örgütlendiğinde neler başarabilecekleri şaşırtıcı bir şekilde gösteriliyor.
Kitabın öğretici metinlerinden biri de, kent bahçeciliği ve eğitim sistemi arasında kurulan entegrasyonun faydaları.
Yazar Sinan Kunt ABD’de yaşayan ve öğretim üyeliğine Dickinson Collage’de devam eden bir akademisyen. Buna rağmen gayet objektif bir şekilde ABD’nin uyguladığı ambargo başta olmak üzere çeşitli Küba politikalarını eleştiriyor. Küba’daki kent bahçelerini yaptığı pek çok seyahatle yerinde gözlemliyor ve röportajlar yapıyor.
Küba’ya seyahat planlıyorsanız, elinizdeki kitap size ziyaret edeceğiniz kent bahçeleri örnekleri sunuyor, yönetici isimleri ve bulundukları belediyelerle birlikte.
Renk Bilgisi
karışıkçokrenkli