Klasik Yönetim Düşüncesi

Çaglar boyunca insan topluluklarinin belli bir düzen içerisinde yasamlarini sürdürmesinde ve böylelikle ortaya çikan toplumlarin gelismesinde belirleyici bir rol oynayan yönetim, insanlik tarihi kadar eski olmasina karsin ancak yirminci yüzyilda sistematik bir bilgi birikimine dönüsmeye baslamistir. Basit makinelerin icat edilmesiyle beraber üretimi örgütleme geregi olarak ortaya çikan yönetime iliskin gelistirilen kavramlar, ilkeler, modeller ve teoriler bu yeni bilim dalinin genç ve bir o kadar dinamik bir yapiya sahip oldugunu açikça göstermektedir. Bu kitapta yönetim düsüncesine, öncülleri 1750'lerin ilk fabrikalarinda ve girisimcilik örneklerinde görülen, ama agirlikli olarak 1850'li yillardan 1950'lere uzanan yaklasik yüz yillik bir süreç temelinde odaklaniliyor. Bu süreçte tarih, felsefe, sosyoloji, psikoloji, antropoloji, ekonomi, biyoloji, fizik ve matematikten yararlanarak görüslerini öne süren ve gerçeklestirdikleri uygulamalara iliskin deneyimlerini aktaran yazarlarin düsünceleri ele aliniyor. Bu baglamda, yönetimin "baskalari araciligiyla önceden belirlenmis bir amaca ulasmak" olarak ifade edilen dogasini ve dolayisiyla klasik yönetim düsüncesinin temelleri kesfediliyor; modern yönetim düsüncesine dogru bir yolculuga çikiliyor. (Tanitim Bülteninden)