Kassandra Damgası

“Yunan mitolojisinde, gelecek büyük felaketleri haber veren fakat kehanetlerine hiç kimsenin inanmadigi bir kadin kâhin olarak bilinen Kassandra, Aytmatov’un bu eserinde kendisine Uzay Rahibi Filofey adini veren Andrey Kriltsov ile temsil edilmektedir. Arastirmalar için uzaya giden ve daha sonra ekip arkadaslari ile birlikte dünyaya dönmeyi reddedip tek basina uzayda kalan Filofey, uzay istasyonunda yapmis oldugu çalismalar sonucu tüm insanligin gelecegini etkileyecek büyük bir bulusa imzasini atar. Uzay rahibi, anne karninda henüz daha embriyo hâlindeyken, insanlarin yasanilmaz bir yer hâline getirdikleri dünyaya gelmeyi reddeden embriyolarin varligini kesfetmistir. Bu embriyolar, kendilerini bekleyen kötü hayat sartlariyla karsilasmamak için doguma karsi olumsuz tepki göstermektedirler. Bunun sonucu olarak da rahip, kendilerini doguracak olan kadinin alninda beliren sivilce gibi bir isaretle dogmak istemediklerini bildirdiklerini kesfediyor; bu isaretleri “Kassandra Damgasi”, dogmak istemeyen embriyolari ise “Kassandra Embriyosu” diye adlandiriyor.Insanin temel meselelerini, askini, hasretini, düsüncelerini kisacasi insani anlatti Cengiz Aytmatov. Kökü Manas’ti. Gelenekten gelecege uzaniyordu düsünceleriyle. Yepyeni ufuklara açiliyordu. Çocuklugunda dinledigi masallar, gençliginde hasret ve hüzünle eslik ettigi sarkilar, ozanlarin yaktigi türküler dünya görüsünün temelini olusturdu. Insanlarin gönlünü kazandi eserleriyle. Dünyanin dört bir tarafinda okundu.O, yazilmamis bir tarihin dilini kesfederek sadece insanlari ve tabiati degil, insanin ve tabiatin hâllerini bu dille anlatiyor eserlerinde. Okuyucuyu çeken de onun bu özgün kurgusu ve üslubu oluyor.