İletişimde Sosyal Medya Sosyal Medyada İletişim

Cebimize hatta gözlügümüze kadar girmis olan yeni medya ve uygulamalari, geçmise oranla bizi çepe çevre sarmis, gerçegi arttirmistir. Dolayisiyla düsünme ve eylemenin imkâni bu istilada daha da daralirken; daha çok laflamanin, gözetlemenin,teshirin, popülizmin kapilari ardina kadar açilmistir: “Kendini yayinla!” Sosyal medya üzerine akademik çalisma yapmak göründügü kadar kolay bir is degil. “Olan” ve “olmasi gereken” üzerinden düsününce meseleyi degil çözmek, anlamak dâhi gerçekten zor. Sosyal medyanin yasamin neredeyse her anina temas etmesi, cepte hatta gözlükte kullanicisinin her an yaninda olmasi nedeniyle ele alinan meseleleri çerçevelemek hiç de kolay degil. Bu zorlugun bir boyutu yeni iletisim teknolojilerinin hizli tüketimi ve asiri içerik üretimiyken, digeri Zygmunt Bauman’in akiskanlikla tanimladigi modernitede bu araçlarin yasamin akisini dolayimlayan, belirleyen, yönlendiren bir islevi olmasi. Bu yüzden özellikle sosyal medya, temel amaci sosyal olgulari ve süreçleri anlamak olan sosyal bilimci için elde tutulmasi, sinirlandirilmasi ve tanimlanmasi oldukça güç bir alan. Tam da bu nedenlerden dolayi sosyal medyanin tek bir disiplinin kapsaminda çalisilmasi ve degerlendirilmesi neredeyse mümkün degil. Iletisim bilimlerinin birikimini eksen tutarak, basta siyaset bilimi, sosyoloji, psikoloji gibi disiplinlerin hep birlikte düsünebilecegi disiplinlerarasi bir alani gerektirmekte. Yine ayni nedenlerden ötürü sosyal medya, klasik disiplinlerin sinir(-lilik)larini ve güncel sorunlarini tartismaya açmak için önemli bir zemin sunuyor. Bu karsilikli akiskanlik ya da yurtsuzluk iki tarafi içiçe geçiriyor. Mesele “arkadaslarla çekilmis bir kendi çekim (selfie) yayinlamak”tan çok daha karmasik. Diger yandan büyük toplumsal dönüsümlere yerinden kalkmadan, “bir tikla” tanik ya da dâhil olmak bir o kadar kolay.Özlem Oguzhan