İç Cephe Çökerse Ülke Çöker
Efendiler, dedim, bu üç vasıta veya gücün (Millet, Meclis, Ordu) düşmana karşı oluşturduğu cepheler iki şekilde düşünülebilir. Kolay anlaşılması için şöyle diyeyim:
İç ve görünürdeki cephe… Asıl olan iç cephedir.
Bu cephe bütün memleketin, bütün milletin meydana getirdiği bir cephedir.
Görünürdeki cephe, doğrudan doğruya ordunun düşman karşısındaki silahlı cephesidir. Bu cephe sarsılabilir, değişebilir, yenilenebilir. Fakat bu durum hiçbir zaman bir memleketi, bir milleti yok edemez. Önemli olan, memleketi temelinden yıkan, milleti esir ettiren iç cephenin çöküşüdür.
Bu gerçeği bizden çok daha iyi bilen düşmanlar, bu cephemizi yıkmak için yüzyıllarca çalışmışlar ve çalışmaktadırlar. Bugüne kadar başarı sağlamışlardır.
Gerçekten, kaleyi içinden almak dışından zorlamaktan çok kolaydır. Bu maksadı gerçekleştirmek için içimize kadar sokulabilen bozguncu mikropların ve ajanların varlığını iddia etmek yerindedir. Meclisin zihniyeti, çalışmaları ve durumu düşmana ümit verici olmadıkça iç ve dış cephelerimizin yerinden oynamasına imkân ve ihtimal yoktur…
Mustafa Kemal Atatürk
Atatürk'ün ‘Aslolan iç cephedir. İç cephe çökerse ülke çöker' sözünden yola çıkarak, Türkiye'nin önde gelen aydınlarından 46 uzman konuyu çeşitli yönleriyle inceledi ve her yazarın kendi düşüncelerini özgürce kaleme aldığı bu kitabı hazırladı.
Renk Bilgisi
karışıkçokrenkli