Gürültü - Sesin Beşeri Tarihi

“Sesin hikayesinin izini sürmek, dogal dünyaya dair korkularimizi yenmeyi, hatta belki de kontrol etmeyi nasil ögrendigimizi anlatmak demek... Bu hikayeyle antik Roma’daki kindar kalabaliklarin kükreyislerine, ortaçagda zenginle yoksul arasindaki iktidar mücadelelerine, sanayilesmenin baskilarina, savasin yarattigi soklara, kentlerin yükselisine, yirmi dört saat yayin yapan medyanin bitip tükenmez gevezeliklerine kulak vereceksiniz.”Gürültü çogunlukla “yersiz ses” diye tabir edilir; ancak insanlik tarihine baktigimizda, kulak tikamaya çalistigimiz bu “istenmeyen, rahatsiz edici ve dikkat dagitici” seslerin insanligin öyküsü hakkinda birçok ipucu barindirdigini görürüz.Gürültü, sesin ve dinlemenin engin dünyasini olusturan hemen her seyden örnekler sunarak bu ipuçlarini izliyor: müzik, konusmalar, yankilar, sarkilar, davul vuruslari, çan ve silah sesleri, kalabaliklarin gürültüsü, insan bedeninin gurultulari, kahkaha, sessizlik, makineler... David Hendy bu dünyanin insanlarin birbirleriyle iliskilerini nasil belirledigini, toplumsal ayrimlari nasil tetikledigini, savaslarda ve isyanlarda nasil bir rol oynadigini ele aliyor. Böylelikle sesin soyut olmaktan öte, gündelik hayatimizda ne kadar büyük bir yer kapladigini ve isitsel peyzajda ne kadar çok sey sakli oldugunu gösteren yepyeni bir bakis açisi sunuyor.