Eserler içerisinde hangi eser edebî değere sahiptir? Benim beğendiğim, onun beğendiği,
herkesin beğendiği… Belgeler içerisinde hangi belge değerlidir? Üç beş sene saklanacaklar;
on sene, yüz sene, bin sene saklanacaklar… Ya el ilanları, satış ilanları, ölüm ilanları,
reklamlar, davetiyeler, sloganlar, kapı arkası yazıları… Tabii dili yansıtanlar? Bunlar değerli
görülüp saklanmalı mı? Her şey saklanırsa geçit vermez çöp dağları oluşmaz mı? Yazmazsak
bilgi ölmez mi? Ya neyi yazmalı, neyi saklamalıyız? Ne yazılır, kime yazılır, nasıl yazılır, niçin
yazılır? Bilgiyi muhafaza etmek için yazılır, talibine öğretmek için yazılır, can sıkıntısını
gidermek için yazılır, başkasının canını sıkmak için yazılır; yazılır, yazılır, yazılır… Ya yazılmaz,
unutulur gider, ya yazılır, eşikteki inci gibi kıymetinden anlayanını bekler. Yazılmayıp
yaşanıyorsa “ömürdür” dense yeridir; yazılıp kanatlanıyor, elden ele uçuyorsa “yazıdır” dense
yeridir.
Ya altın gibi örneği az bulunup değer kaybetmeyenler, değer kazandıranlar, değerli
kalanlar kıymetlidir, ya demir gibi örneği çok olup değer katanlar, ihtiyaç duyulanlar, ihtiyaca
cevap verenler… Demir ile kömür gibi, su ile ateş gibi birbirinin düşmanı olanların dostça
Yazar Adı
Mustafa S. Kaçalin
Renk Bilgisi
karışıkçokrenkli