Durağanlık, kuvvet, kütle, yerçekimi, ivme ve hız, neden-sonuç ilişkisi.
Liz hiçbirini anlamıyordu.
Ama ben anlıyordum.
Neden düştüğümüzü anlıyordum.
Nereye ve nasıl düştüğümüzü de.
Mutsuzluğunu anlıyordum,
kalbini paramparça eden yalnızlığı ve sessizliği de...
Böyle olmak zorunda değildi, değil mi?
Hep böyle olmamıştı, değil mi?
Hayatta kal,
Liz Emerson,
benimle kal…
Hareket halindeki bir cisim bir dış kuvvet etki etmediği sürece hareket halinde kalır. Önüne çıkan her şeyi dümdüz etmesi gerekse bile…
Soğuk bir kış günü, lise üçüncü sınıf öğrencisi Liz Emerson arabasını bir ağaca doğru sürer… Neden dünyanın onsuz daha iyi bir yer olacağını düşünmüştür? Neden her şeyden vazgeçmiştir? Kıskanılacak bir hayatı olduğu düşünülen Meridian Lisesi’nin en popüler öğrencisinin kısa ve hazin yaşamı doğrusal olmayan bir zaman ekseninde anlatılıyor.
Kütle, ivme, durağanlık ve kuvvet… Liz, Hareket Kanunları’nı bir türlü anlayamamıştı. Ne fizik dersinde ne de son hızla önündeki ağaca doğru aracını sürerken…
Başka insanların hayatını nasıl etkilediğimiz, eylemlerimizin nasıl sonuçlar doğurduğu, arkadaşlığın ya da anneliğin anlamına dair sorularla dolu bu kitap, hayatın gerçekten neden-sonuç ilişkisinden mi ibaret olduğunu sorgulatıyor.
“Yazar neşeli olduğu kadar güçlü ve sıradışı gözlem yeteneğiyle, çok yönlü karakterler, umutlu bir son ve zamanı yakalayan detaylarla romanını ele almış.”
School Library Journal
Renk Bilgisi
karışıkçokrenkli