Aşka ait bir AN'ı, nasıl bir ANI'ya dönüştürebilir kalp? Yeter mi sözlerin gücü aşkı anlatmaya ya da yaşanan anları geri döndürmeye? Sözlerin kalbe esir olduğu bir zamanda, gözlerden şiirler yazmasını istemek gibi... Hem sayfalar dolusu yazmak hem de bomboş sayfalara bakakalmak gibiydi AŞK. Peki, ya hayatın bitiş çizgisini gösterdiği yerden, kalp yeni bir başlangıç yazarsa?
Bu öyle bir yer ve öyle bir “mesele” ki ne kalem kalbin söylediğini yazabildi ne de kalp aklın sesini duyabildi.
Yeni bir aşk yolculuğuna hazır mısınız? Kalbimdeki aşkı gözlerime taşıdığım her güne...
Bir kadın, bir erkeğin boşuna her şeyi değildir; nefesidir, elleri, yoldaşı, hayat arkadaşı, anlamı, rüyaları, hayali, kalbinin atışı aynı zamanda hem ritmi hem de ritmini değiştirendir. Kalbe ait olanıdır. Karşılıksız, masumca seveni, duyguları yoğun yaşayanı, hisleri güçlü olanı, bakınca gözleri dolanı, her şeyi ile her şeyi olanıdır.
Bir erkek, bir kadının boşuna her şeyi değildir. Aşkın koruyucusu, kadınına, aşka kıyamayan, doyamayanıdır. Masumiyeti; kadına hissettireni, sonsuz seveni, yaşatanı, adım attıranı, sıcaklığı, şefkati vereni, hissedip, hissettirenidir.
Erkeğin terk etmesi zor, kadının ki ise imkansızın gerçekleşmesidir ve nihayet ayrılık, AŞK için hep acıdır. Bu yüzden AŞKI, sahip olmak yerine ait olmayı hisseden kalplerde yaşamak gerekir.
Ve
Bu yüzden “AŞK MESELESİ” ne kadın ne erkek meselesi sadece bir “kalp meselesi”dir.
Yazar Adı
Naciye Demirkol
Renk Bilgisi
karışıkçokrenkli