Böylesine sınırsız, ölçüsüz, eşsiz bir sevginin öyküsünü anlatmaya başlamadan, onun gerçek yüksekliğine, erişilmez çizgisine, ne yaparsam yapayım ulaşamayacağımı, hep küçük ve güdük kalacağımı iyi bildiğimi de belirtmek isterim.
Bir büyük dağın altındaki kör köstebek kadar çaresiz ve güçsüzüm aslında...
1907’de doğan Mebrure Alevok, pek çok türde verdiği eserle dönemin dikkat çeken isimlerinden birisi olur. Alevok’un 1972’de, Hürriyet gazetesinde 135 nüshayla tefrika edilen anı-romanı Sevgilerin En Güzeli, Yaman Koray’ı çok etkiler, o da Annelerin En Güzeli’ni işte bu tefrikaya bir nazire şeklinde kaleme alır.
Alevok’la Koray arasındaki ilişki çok kutsaldır. Son ana dek birbirlerinden ayrılmazlar ve her ne olursa olsun dayanışmayı sürdürürler. Alevok, oğlunu öyle çok sever ki, “Aman ne olur Allah’ım, sakın kızma, darılma, gücenme, kıskanma. Seni de çok seviyoruz,” diye yazar bir yerde.
Koray’ın ilk defa yayınlanan bu eserini okurken herkes kendi annesini, evladını yüreğinde hissedecek.
…anneniz sağken, yanınızdayken, konuşabildiğiniz kadar konuşun onunla, “Nasılsa biliyor,” demeyin... Sizi anlamasa bile, konuşun... İçinizde kalmasın. Ona yakın olun. Hiç vakit kaybetmeyin.
Renk Bilgisi
karışıkçokrenkli