Tarih boyunca toplumlarin kuvveti, toplumun bireyleri arasinda kurulan ailelerin kuvvetliligi ile ölçülmüstür. Dünya tarihinin sahit oldugu en kuvvetli aile Müslüman ailedir desek abartmis olmayiz. Çünkü Müslüman ailede sadakat esastir. Çünkü Müslüman aile bireyleri, birbirlerine yapacaklari en ufak bir iyiligin bile kendilerine sevap kazandiracagini bilirler. Çünkü sevgi, saygi, merhamet, sefkat, anlayis, nezaket, güler yüz, tatli söz gibi özelliklerin Islam’in insanlara kazandirmayi amaçladigi güzel ahlaktan bir demet oldugunun suurundadirlar.
Ancak bütün bu güzellikler Islam’i dogru bilen ve dogru yasayan insanlara hastir. Dinimizi yanlis bilen, ya da dogru bildigi halde bildigi dogrulari hayatina hâkim kilmayan insanlar bu tür güzelliklerden mahrum kalirlar.
Ne yazik ki bugün Islam’i bildigini ve yasadigini iddia eden ailelerde bile ciddi problemler vardir. Kusur Islam’da olmadigina göre, ya bizim Islam’i anlayisimizda, ya da yasayisimizdadir. Hatta bazi aileler için iki duru da söz konusu olabilir.
Oysa Islam bir bütündür ve müslüman onu en dogru sekilde ögrenmek ve bütün ihtisamiyla yasamaya çalismakla görevlidir. Hayatin her anini onun essiz emirleriyle aydinlatmalidir. Bunu yapmaz, bazen Islam’a göre davranir, Islami emirler nefsine agir geldigi zaman ise caninin istedigi gibi hareket ederse tutarsiz davranislar sergiler. Hayati bir çeliskiler yumagi halini alir. Sonuçta ise Islami samimiyetle yasamaya çalisiyor olmanin insana verdigi o engin huzurdan mahrum kalir. Hem dünya, hem de ahiret mutlulugu tehlikeye düser.
Günümüz Müslümanlarinda en çok rastlanan ihmallerden birisi ibadet eksikligidir, süphesiz. Ama bir digeri de ibaretlere özen gösteren bazi bazi müslümanlarin aile içi iliskiler konusunda islama uygun davranmayislaridir.
Oysa namaz, oruç gibi hususlarla ilgili dini hükümler, nasil mutlaka uyulmasi gerekli emirler ise aile içi Iliskilerle ilgili dini emirler de böyledir.
Üstad Necip Fazil, Peygamber Efendimizi’in “dünyadan bana üç sey sevdirildi: Güzel koku, kadin, gözümün nuru manaz“ sözleriyle ilgili olarak su yorumu yapar; “Demek ki insanda olgunlasmanin ana subelerinden biri kadina ve evlenmeye meyl ve muhabbettir.“
Gerçekten Islam, Hiristiyanlik gibi insanin ruhbanligini (evlenmekten uzak durmasini) istemez. Evlenmeyi, insanin olgunlasmasini engelleyici olarak görmez. Aksine Allah’in gösterdigi sinirlar içinde yasanirsa insani olgunlastiran, Allahin rizasina eristiren bir yol olarak görür. Evlilik Hakk’a giden yolda ve ebedi mutlulugun kazanilmasinda bir basamak olarak degerlendirilir. Hayatini yüce kitabimiz Kur’an’a ve Sevgili Peygamberimiz’in Sünnet’ine uygun bir biçimde yasamaya özen gösteren insanlar, iki cihan saadetine adaydirlar.
Esasen Islam, insan iliskilerine son derece önem veren bir dindir. Aile bireyleri arasindaki iliskiler ise daha da önemli görülür. Bugün müslüman ailelerde görülen bütün problemler ya Islam’in bilinmeyisinden ya da bilindigi halde yasanmayisindan kaynaklanmaktadir. Bazi kisilerin kendilerini Islam’a uydurmak yerine Islam’i kendilerine uydurmaya çalismalari son derece yanlistir.
Biz Müslümanlara düsen, Islam’in hayat veren emirlerini en dogru bir biçimde ögrenmeye ve en güzel bir biçimde yasamaya çalismaktir. Çünkü Allahin sevdigi kul, Habibi’nin sevdigi Ümmet olabilmemiz için, takip etmemiz gereken yol budur. Hem çocuklarimizi samimi müslüman olarak yetistirmemiz ancak bu sekilde mümkündür...
Renk Bilgisi
karışıkçokrenkli