Ağlayamayan Bulut

Yagmurlar, bulutlarin gözyaslari olsaydi ama bulutlar da bir türlü aglayamasaydi Ne olurdu? Biz söyleyelim: Dünyamiza yagmur yagmazdi. Iste Canbulut’un cani da bu yüzden çok sikkindi. Son zamanlarda bütün bulutlar bir türlü aglayamaz olmus, dünyada kuraklik baslamis, insanlar içecek su bile bulmakta zorlanir hâle gelmisti. Canbulut ve bütün bulutlarin mutlaka yagmur yagdirmalari gerekiyordu. Peki ama nasil?.. Bir gün Canbulut, Güzelbulut, Beyazbulut yeryüzüne indi; Can ve Melek ile karsilasti. Onlarin arkadasligi, yeniden yesil bir dünyada yasamanin baslangici oldu! Bulutlar bembeyaz ve yumusacik oluslari ile herkesi kendine hayran birakir. Ancak o güzel bulutlarin yagmur yagdirabilmek için aglamaya ihtiyaci var ve aglamayi hiç kimse Canbulut ve arkadaslari kadar isteyemez! Dünyanin ise Canbulut, Beyazbulut ve Güzelbulut gibi duyarli bilinçlere o kadar çok ihtiyaci var ki... Aglayarak dünyaya yardim etmek için çirpinan Canbulut bize duyarli olmak hakkinda çok sey ögretiyor. Can ve Melek de o güzel bulutlara fidan dikerek yardim ediyor ve sonunda güzelim doga yeniden hayat buluyor. Her sey yesil bir dünya için. Aglamak da!.. Aglamanin en keyifli hâli ise Banu Bozdemir’in anlatimiyla Aglamayan Bulut’ta. Seda Keçe Türkçe Ögretmeni