1993'te yayinlanan Yüreginin Götürdügü Yere Git adli romaniyla tüm dünyada büyük yanki uyandiran Susanna Tamaro, bu yeni romaninda o büyüleyici öykünün devamini sunuyor okurlarina. Yüreginin Götürdügü Yere Git, 80 yasindaki bir kadinin, uzaklara giden genç torununa yazdigi mektuplardan olusuyordu. "Yapmaya degecek tek yolculuk, içimize yapacagimiz yolculuktur," diyordu yasli kadin, "o özgün çagriya kulak vermeli ve yüregimizin götürdügü yere gitmeliyiz." Yüregimin Sesini Dinle'de, artik genç bir kadin olan torun, zorlu bir kimlik arayisi içinde yasamin anlaminin pesine düser. Bu arayis, hem kendi yüregine, hem de kutsal topraklara dogru bir yolculuga çikarir onu. Kendi öyküsünü kesfetmek için çiktigi bu yolculugun sonunda, aile evinin tozlu tavanarasinda hiç ummadigi bir öyküye kavusacaktir: Yüreginin Götürdügü Yere Git. Tamaro, bu kez, Yüregimin Sesini Dinle diyor okurlarina: Yasama bir anlam katmak, öfkeyi sevgiye, kirginliklari güce dönüstürmek için...(Tanitim Yazisindan)Italyan yazar Susanna Tamaro'nun dünya çapinda büyük basariya ulasan ve Türkçe de dahil olmak üzere birçok dile çevrilen romani Yüreginin Götürdügü Yere Git, 12 yil sonra yeni bir kitapla devam ediyor: Yüregimin Sesini Dinle.Yüreginin Götürdügü Yere Git, 80 yasindaki bir kadinin, uzaklara giden torununa yazdigi mektuplardan olusuyordu. "Yapmaya degecek tek yolculuk, içimize yapacagimiz yolculuktur," diyordu yasli kadin, "o özgün çagriya kulak vermeli ve yüregimizin götürdügü yere gitmeliyiz."Yüregimin Sesini Dinle'de ise, artik genç bir kadin olan torun, zorlu bir kimlik arayisi içinde yasamin anlaminin pesine düsüyor. Kitap, genç kadinin anneannesine duydugu öfke ve anneannenin dramatik ölümüyle basliyor. Kitapta adindan hiç söz edilmeyen kadin kahraman, belli ki Tamaro'nun kendisi...Annesinin intihar ettiginden, en azindan ölmeyi arzuladigindan kesinlikle emin olan genç kadin, babasinin kim oldugunu hiç bilmez. Anneannesi de ölünce, pek de uyum saglayamadigi dis dünyayla tüm baglari kopar ve müthis bir yabancilasmanin içine düser. Bir çikis yolu bulma umuduyla, pek de gönüllü olmadan ama elinde de olmayarak evin tavanarasinda yaptigi arastirma onu aile sirlarina ve babasina götürür. Öfkeli, sert, inatçi ve nihilist bir felsefe profesörü olan baba, kizina bile yüregini açamayinca, aralarinda kirik dökük, yaralayici bir iliski baslar.Kendisiyle iç hesaplasmaya girisen genç kadin kaderini, kim oldugunu, yasamin anlamini, iyiligi ve kötülügü sorgulamaya baslar. Kendi varolusuna iliskin sikintilarinin yani sira, dünyanin dönüstügü forma uyum saglayamamakta ve Tanri'yla bir türlü barisamamaktadir. Hep ayni soruyu sorar: Yoksa gökler bos mudur?Bir seçenegi her seyi oldugu gibi birakip aile evini satarak farkli bir yöne ilerlemek olan genç kadin, zoru seçerek kim oldugunu ve ne istedigini bulmaya karar verir. Bu karar onu kutsal topraklara dogru çetin ve arastirmaci bir yolculuga yöneltir. Uzak bir akrabanin yardimiyla geçmisinin kimi yönlerini aydinlatmaya, kim oldugunu bulmaya çalisirken kafasi iyice karisir. Kendi hikâyesini kesfetmek için çiktigi bu yolculugun sonunda hiç ummadigi bir hikâyeye kavusur: "Yüreginin Götürdügü Yere Git."Kendini tüm sanslarini yitirmis, gerekli hiçbir soruyu sormamis ve yapayalniz hissettigi bir sürecin sonunda karsisina aidiyet kavrami dikilir. Kaybettigi sevdiklerinin deneyimlerinin onu müthis bir zenginlige kavusturabilecegini kesfeder. Bu, yüreginde bir hüzün tasimayacak, onlarin ardindan kalan boslugu hissetmeyecek demek degildir elbette. Ama yine de tünelin ucunda isik görünmüs, genç kadin hayatta kim olmak ve ne yapmak istedigine iliskin bir fikre sahip olmustur.Yüregimin Sesini Dinle, baskalarinin hikâyelerinde kendi gerçekligini kesfetmek için yola koyulan genç bir kadinin dokunakli, duyarli öyküsü...
Sayfa Sayısı
karışıkçokrenkli