Yeniçeri Kılıç Kınından Çıkınca

Sultan Selim’in katliyle baslayip Yeniçeri ocaginin kaldirmasina dek süren olaylar içinde heyecan ve ask dolu bir adam; Pir Elvan… III. Selim ile Napolyon arasinda mektup tasiyan bir ulak, Bektasiler arasinda bir Mevlevi… Pir Elvan’in sohbet arkadasi Melling.Fansiz mimar, seyyah, ressam…Gerçek bilgiler ve gerçek isimlerle nefes kesici bir serüven… Sultan Mahmut bir anda kararsizlasti. Atesin gözleri bugulu bir camin ardindaymis gibi bakiyordu. Umur görmüs devletlûlar ve ak sarikli hocalar, padisahin bu mahzun durusunun manasini kavramisti. Sancak-i serif çikar da asiler galip gelirse bu, devletin sonu olur, imparatorluk asilerin eline geçerdi. Bu agir yükü kimse omuzlayamiyordu. Salona bir anda ölüm sessizligi çöktü. Herkes bu durumu kabullenmis gibi boynunu bükmüs iken ileri dogru yürüyen dersiam hocasi Abdurrahman Efendi’nin ayak sesleri bos kubbede yankilandi.“Muradimiz din ve devletin bekasi ise, bu asileri kirar geçiririz, degilse biz de bu din ve devlet ile batip gideriz. Zillete düsmektense ölüm yegdir, hünkârim. Hal böyleyken daha ne olma ihtimali vardir?” Hiddetinden elindeki tespih koptu, taneler mermer zemin üzerinde dagildi. “Allah’in izniyle onlari iste böyle dagitiriz. Bu, Allah’in bir isaretidir, hünkârim.”Mermer zeminde yuvarlanan taslarin sesi kesilince gür sesiyle son sözünü söyledi.“Kiliç kindan çikmadikça, kurt sürüsü hizaya girmez, hünkârim!”