Yedi Gün Duası

Gerçek görünen midir yoksa görünenin ardina gizlenen mi? Gidenin yükü mü daha agirdir, geride kalanin mi? En çok sevdiklerimiz incitir bizi; peki sevgiyle nefret arasindaki siniri kim çizer? Zerrin Soysal, ilk romani “Yedi Gün Duasi”yla okurlarini uzun ve edebiyat lezzetiyle donatilmis bir yolculuga çikartiyor. Basarili kurgusu ve dramatik yapisiyla bu roman, aklinizi uzun süre mesgul edecek…Bu kitapta Zeynep’le birlikte insan iliskilerine dair birçok soruya yanit arayacak, yasaminizdaki insanlara baska bir gözle bakmaya baslayacaksiniz…“Istiyorsan gel ama eve dönmem için israr etme. Yalniz kalmak istiyorum. Kafami toplamak istiyorum. Kendimi bulmak, Zeynep kim, dostum düsmanim kim anlamak istiyorum. Karlidag’a tirmanacagim, gerçek aynasina bakacagim. Anladin mi, gerçek aynasina bakacagim.”Vücudum hiçkiriklarla sarsiliyor, gözyaslarim parmaklarimin arasindan sizip dirseklerimden kucagima damliyor. Halam telefonumu çekip aliyor elimden.“Zeynep iyi canim. Benim yanimda, merak etme. Bir seyi yok, annesinin ölümüne agliyor. Gelmeye falan da kalkma, geregi yok.”Halam Mehmet’i çok seviyor.