Sultan Kenesarı Rus Emperyalizmine Karşı Stepte Büyük Başkaldırı

Ingiltere ve Fransa gibi batili devletlerin ardindan, bir yigin reformlar ve endüstriyel adimlardan sonra sömürgeci devletler arasina katilmaya hazirlanan Rusya’nin bu yönde kolay lokma olarak gördügü sahalardan biri Türkistan idi. Zira bu dönemlerde Türkistan, tarihinin en hazin devirlerini yasiyordu. Kazak bozkirlarinda, asirlarca süren Mogol/Kalmuk akinlarindan yipranmis ve paramparça olmus Kazak Hanligi, merkezde ise zayif ve birbiriyle hasim Buhara, Hive, Hokant hanliklari, Ruslara tarihi firsatlar sunuyordu. I. Petro’dan itibaren önemi gittikçe artan “Orta Asya ve Hindistan’a uzanan ticaret koridoru olusturma” projesinin önündeki ilk engel Kazak steplerinin itaat altina alinmasi idi. Bundan dolayi Ruslar Kazak yönetimleriyle münasebetlere önem verdi. Himaye politikasiyla baslayan iliskiler, daha sonra Kazaklarin içislerine müdahale edilmesi seklinde gelisti ve nihayetinde hanliklarin tasfiye edilmesi ile sonuçlandi. Halka karsi konulan yasaklar, uygulanan baski ve sömürü politikasi Kazak topraklarini yasanmaz hale getirdi. Vatanlarinin sömürgelestigini anlamakta gecikmeyen Kazaklar XVIII. asrin son çeyreginden baslamak üzere Ruslara karsi sürekli baskaldirdilar. Kazak hanlarinin sonuncusu olan Kenesari Kasimoglu önderligindeki bu istiklal davasi, Kazaklarin Rus emperyalizmi karsisindaki son büyük ve görkemli baskaldirisi oldu. Iste bu eserde Ruslarin stepleri itaat altina alma yönünde karsilastigi uzun soluklu Kazak direnisinin son halkasi ortaya konulmaktadir.