“Solda ric’at sürüyor. Maglubiyet hissi derinlesti, neredeyse kaniksandi - ama açik yürekli bir muhasebesinin yapildigini söylemek zor. Sagciligin ve kapitalizmin kötülügü, solda durmak için yeter sart, birçoklari için. Bazen biraz inadina, namus belâsina. Sahiden de yeter sart olabilir, ona süphe yok. Mizmiz olsa bile, ‘yapici’ olmasa bile, sol itiraz, vicdanin sesidir.
Fakat solun, sosyalizmin, dünyayi degistirmek derdi var. Bunun bir parçasi da kendini degistirmektir. Sosyalizmin zengin mirasinin nadide mücevheri, dünyayi-toplumu kurtarma davasini, özgürlük davasini insanlarin kendi kendilerini kurtarma davasiyla, özgürlesme davasiyla birlestirmesi, kisacasi kurtulus davasini dissal kurtaricilardan kurtarmasi degil mi? Kendine hep yeniden dönüp bakmak, özelestiri, bunun için sosyalist düsüncenin asisidir.”
Tanil Bora’nin Sol, Sinizm, Pragmatizm’de bir araya getirilen yazilari, solun darlik buhranlarini sinizm kavrami etrafinda tartisiyor. Kapitalizmin ve sagcilarin kötülüklerini sayip dökerek rahat eden konformizmin elestirisi... Aleni bir muhafazakârliga dönüsebilen bu sinizme karsi, mütevazi hedeflerden yüksünmeden tas tas üstüne koymak (“iyi” pragmatizm), yeni bir yol açabilir mi? Kitabin ana eksenini, bu sorgulama olusturuyor.
Bu eksen etrafinda, sol muhalefetin gelenekleri, mecralari ve yöntemleri
tartisiliyor: ’68, baris hareketi, siddet, anti-kapitalizm, protesto ve gösteri tarzlari, yoksulluk ve sosyal dayanisma... Kitabin bir basligi da, solun “söz”le ve akilla iliskisi hakkinda; genel olarak zamanimizda entelektüel etkinlik, söz, medya ve politika üzerine...
Sayfa Sayısı
karışıkçokrenkli