Sobibor

‘Ya Sobibor?’ Cevabi biliyordum ama onun agzindan duymak istiyordum. Bir süre kalakaldi. Gözleri, o gece bana cevap vermeyi reddeden Mamuska’ninkiler gibi uzaklara bakiyordu. Sonunda mirildanarak cevap verdi: ‘Bir kampti.’ ‘Tecrit kampi mi?’ ‘Katliam kampi.’ Sesi soluguna karismisti. Aglamak istiyordum. Sobibor. Bu adi, bu sabah onlardan dönerken hararetle ansiklopedi karistirdigim için çoktan ögrenmistim. Nazilerin orada ne yaptigini okumustum. Iki yüz elli bin kisi katledilmisti Sobibor’da "baska hangi kelime kullanilabilir ki?" ve yakilan bedenlerinden geriye hiçbir sey kalmamisti. Naziler daha sonra bu alçakliklarinin izlerini ortadan kaldirmisti. Bu dehsetengiz olaylar solugumu kesmisti. Büyükannemin bir ölüm kampiyla ne ilgisi olabilirdi?Bazi topraklar üzerinde pervasizca yürümek onlarin kisik sesli tarihleri bilinmediginde mümkündür ancak. Belki de, yalnizca, farkina vardikça agirlasir adimlar; çünkü her bir adim kendimizden daha büyük bir seyin parçasi oldugumuzu hatirlatir. Sobibor, bilinmedik bir adin, bize yabanci gelen bir adin aslinda çok bilindik bir tarihin parçasi oldugunu genç bir kizin adimlariyla anlatir. Hastaliginin nedenlerini bulmaya çalisan genç kiz, ailesinin bir sir olarak saklanan geçmisini rastlanti sonucu kesfettiginde kendisini ve varligini yeniden tanimlamaya baslayacaktir.