Seyahatname-i Süreyya

Dünya hayatina ayak basan hiçbir inan yoktur ki, her gün seyahate çikmasin, her gün hayatin menzillerini adimlamasin’ ne var ki her insanin seyahati, tipki hayati gibi farkli oluyor. Hayati köyde geçen bir insanin, evi ve tarlasi arasinda kat ettigi menzil onun seyahati; Ipek Yolu’nu bastan basa ve aylar süren bir zamanda adimlayan bir kervancinin serencami da onun seyahatidir.Bir kaya sarmasiginin yasayabilmesi için kayaya tirmanmasi; toprak altina ekilen bir tokumun, yasamak için topragi yarip yukariya fiskirmasi, ayçiçeginin gidasini almak için, günesin etrafinda pervane olmasi, hayat için zorunlu olan birer seyahat örnegidirler.Seyahat, turizm degildir!Seyahat, sadece “gittim, gezdim, gelim!” demek degildir!Seyahat; gitmek, yorulmadan gitmek, ögrenmek için gitmek, ibret almak için gitmek, ders almak için gitmek, geçmislerimizin serüvenlerini ögrenmek için gitmek, birbirlerinin kanina giren insanlarin, korkunç akibetlerini görmek, hainlerin ihanetlerine tanik olmak, ilahi kanunlara isyan edenlerin hüsranlarina, geride biraktiklari eserlere bakarak sahit olmak için gitmek, gitmek, durmadan gitmektir...