Sessiz Yığınların Gölgesinde

"Is görebilen tek gönderenin adi yine sessiz çogunluktur. Bütün güncel sistemler bu model üstünde is görmektedirler. Varligi artik toplumsal degil, istatistiksel olan bu kaypak kavramin ortaya çikabildigi tek yer sondajlardir. Toplumsal adli gökyüzünün ufkundaki hayal ya da toplumsalin zaten içinde bulundugu bir ufkun simülasyonu. Sessiz çogunlugun ya da kitlelerin düssel bir gönderen olmasi, onun var olmadigi anlamina gelmez. Bunun anlami sessiz çogunlugun artik temsil edilemeyecek bir durumda bulunmasidir. Kitleler artik bir gönderen olmaktan çikmislardir. Çünkü artik temsil edilememektedirler. Ses vermeyen bu kitleler sondajlar araciligiyla sik sik yoklanmaktadirlar. Düsünceleri yansitilmamaktadir. Yalnizca ne düsündükleri konusunda testler yapilmaktadir. Referandum (kitle iletisim araçlari da sonsuz bir soru/yanit referandumudurlar) politik gönderenin yerini almistir. Oysa sondajlar, testler, referandum ve kitle iletisim araçlari temsil edici bir sisteme ait tertibatlar degil, simülatif bir sisteme ait olan tertibatlardir. Artik amaçlanan sey bir gönderen degil, bir modeldir."