Saklı Kalanlar

“Sakli Kalanlar, bir agittaki çaresiz çigliklari, kaybedilen için duyulan en aci matemi ve hikâyenin geçtigi o çaglari yansitiyor. Cesaret ile yabansiligin yani sira saf ve hoyrat bir güzelligi paylasiyor. Sebastian Barry’nin roman tarzi benzersiz ve olaganüstü.” FRANK McGUINNESS Bir zamanlar insanoglunun arasinda yasadim. Genel olarak onlari zalim ve soguk buldum ama bunlarin arasinda melek gibi olan üç ya da dört tanesinin adindan söz edebilirim. Sanirim günlerimizin önemini, aramizda oldugunu gizlice ögrendigimiz bu birkaç melekle ölçüyoruz. …Roseanne McNulty belki de yüzüncü yas gününe yaklasirken –hiç kimse bundan kesin olarak emin degil– belirsiz bir gelecekle karsi karsiyadir. Roscommon Akil Hastanesi’nde yetiskinlik döneminin en verimli kismini geçirmistir ve burasi artik kapanmaya hazirlanmaktadir. Bu büyük degisiklige giden haftalarda Roseanne sik sik psikiyatri Dr. Grene ile görüsmektedir. Uzun yillar boyunca güvene dayali olarak korunan bu iliski, Dr. Grene karisinin ölümü için yas tutarken daha da yogunlasir ve karmasik bir hal alir.Roseanne’in ailesinin 1930’larin Sligo’sundaki yasamlarini anlatan öyküsü sarsici ve çok katmanli bir güzelligi sergiliyor. Hafizadakilerin ve yeniden anlatislarin kaybolmuslugu arasindan yansiyan Roseanne’in öyküsü, Irlanda’nin gizli ve alternatif tarihine dönüsüyor. Zarif bir üslupla yazilmis bu eser, kötü davranislarla ve terk edilislerle bozulan, sevgi, tutku ve umutla sekillenmis bir hayatin öyküsünü anlatiyor.