Sahabeye Yöneltilen Tenkitler

Hz. Peygamber tarafindan “insanlik tarihinin en hayirli nesli” olarak tanimlanan sahâbe, son dinin mesajini nesilden nesile aktaran râviler zincirinin ilk halkasidir. Onlar Kur’ân’i, Sünnet’i ve genel olarak Islâm’i Efendimizin bizzat kendisinden alip sonraki nesillere nakleden topluluk olduklari için güvenilir birer râvi olmalari sarttir. Sahâbenin güvenilir olmamasi, Kur’ân ve Sünnet’e yalan ve yanlisin karismis veya bazi seylerin gizlenmis olmasi ihtimalini gündeme getirecek, bu da Islâm’a kusku ile yaklasma kapisini aralayacaktir. Bunu dikkate alan Selef-i sâlihîn ve Ehl-i sünnet âlimleri özellikle de muhaddisler, sahâbenin durumunu iyiden iyiye arastirmislar ve hepsinin adâlet sahibi ve güvenilir birer râvi oldugu sonucuna varmislardir.Buna karsilik, geçmiste Ehl-i sünnet çizgisinden ayrilan çesitli firka ve sahislar, âdil ve güvenilir olmadiklari iddiasiyla bazi sahâbîleri tenkit etmisler; günümüzde de sözü edilen firka ve sahislarin görüslerine dayanarak müstesrikler ve onlarin çizgisinde yürüyen müslüman kimlikli bazi yazarlar bu tenkitleri yeniden gündeme tasimislardir. Ümmetin saf ve temiz sahâbe inanci ve sevgisi konusunda süpheler uyandiran ve zihinleri bulandiran bu sâz anlayisi reddetmeye yönelik ülkemizde yeterince çalisma yapilmadigi görülmektedir. “Sahâbe’ye Yöneltilen Tenkitler” isimli bu çalisma, sahâbe konusundaki tenkitleri arastirmak, bu tenkitlerde haklilik payi bulunup bulunmadigini ortaya çikarmak ve bu alanda hissedilen boslugun giderilmesine katkida bulunmak amaciyla seçilip hazirlanmistir.