Steinbeck’in kendine has bakış açısıyla kaleme aldığı yazıları ve
Capa’nın mükemmelen ayarlanmış kadrajlarıyla Rusya Günlüğü,
Türkçe olarak ilk kez yayımlanıyor. İkinci Dünya Savaşı’nın hemen
sonrasında, Sovyetler Birliği ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki
gerilimin iyice artmaya başladığı 1947’de, gazetelerdeki gerçekdışı
haberlerden bıkan Steinbeck ve Capa “Bir de kendi gözümüzle
görelim,” diyerek çıkıyorlar yola. Sovyetler Birliği’nde kaldıkları
birkaç haftada Moskova’yı, Stalingrad’ı, Kiev’i ve Gürcistan’ı
dolaşıyor; politikaya, hamasi laflara, bürokrasiye meydan vermeden,
Rusların ne yiyip içtiğini, nasıl yaşadığını, dans ettiğini merak ederek
halkın arasına karışıyorlar.
“Bu kitap keskin gözlem gücüyle, mizahıyla ve kesin yargılardan
kaçınmasıyla, belki de Rusya hakkında bir yabancının yazdığı en
doğru kitaplardan biridir.”
NORA FITZGERALD
“Capa devinimin, acının ve neşenin fotoğrafını çekebilir. Rusya
manzaralarının sonsuzluğunu ve tek bir insanı nasıl yakaladığına bir
bakın. Lensinin bir insan zihnine nasıl eğildiğini düşünün.”
JOHN STEINBECK
Sayfa Sayısı
karışıkçokrenkli