Modern psikiyatrinin soguk, bilimsel ve insana mesafeli, yabancilastirici durusuna karsi her zaman elestirel bir tavir koydugu pek çok kitabi bulunan Italyan psikiyatr ve akademisyen Eugenio Borgna'nin ilk kez Türkçede bir kitabi yayimlaniyor: Ruhun Yalnizligi.Kitaplarinda, hakikatin insanin içinde oldugunu söyleyen Augustinus düsüncesine dayanan Borgna, psikiyatrinin inceleme odaginin hastalik degil, hasta kisinin yasanti içerikleri olmasi gerektigini vurguluyor. "Günümüzdeki anlayisin mutluluk kaynagi olarak kabul ettigi seyler her firsatta, her durumda ve her yolla istenmekte ve aranmakta ve bazi ilaçlar, bazi antidepresanlar da, çogu zaman ise yaramaz birer havai fisek olmaktan öteye gidemeyen, zafer haline getirilmis bir mutluluga ulasmanin araci ve yolu olarak kullanilmaktadir. Bunu da, mutsuzluk ve depresyona yol açan sonsuz hayal kirikliklari ve tatminsizlikler izlemektedir; bunun nedeni de, anlamli, derin, büyük mutluluklarin oldugu gibi, uçup kaçici, ancak bir sabah süren, ardinda sadece küller birakan, görünüsten ibaret, küçük mutluluklarin da olmasidir" diyen Eugenio Borgna, acidan korkan zamane anlayisina karsi, gerek ruhsal gerekse bedensel açidan hayatimizin her döneminde iç içe olabilecegimiz, kaçmamizin mümkün olmadigi aciyi sanatla, edebiyatla, felsefeyle ve biraz da tevekkülle yeniden okumanin yollari üzerine düsünüyor."Acinin hayatimiza girmemesi mümkün degildir: Belki, zaman zaman, fiziksel acinin, beden acisinin çehresini kesfetmedigimiz olur, ama hayatimizin hiç olmazsa bazi saatlerinde, sonsuz baskalasimiyla ruh acisi bize yabanci kalmayacaktir. Elbette ki fiziksel aci olgusu hepimiz için aynidir. Acinin yogunlugunun, süresinin degistigi gibi aciya yönelik kisisel duyarlilik da degisir. Buna, her halükârda tecrit, insanlarin dünyasindan kopma olan yalnizliga iliskin farkli bir algi da eslik eder. Ruh acisinin, onun olusumunun ise yekpare hiçbir yani yoktur: Her birimiz onu kendi duygulanimsal ve varolussal yansimalarimizla, zaman zaman karanlik ve kaskati, zaman zaman da hayata ve umuda açik olan, kendimize has yalnizlik deneyimlerimizle yasariz. Ama her halükârda beden acisi geçince bellekte bir iz birakmaz; oysa ruh acisi, derin ise silinmez: Beklenmedik ve öngörülmez olaylarin izinden yeniden dogabilir" diyen Borgna'ya göre, "Sessizlik her söylesinin parçasi olmakla kalmaz, her hayat biçiminin de bir parçasidir; ve her defasinda onun kökenini ve anlamlarini tahlil etmek gereklidir."
Çevirmen
Meryem Mine Çilingiroğlu
Sayfa Sayısı
karışıkçokrenkli