Pakistan'da Hadis Çalışmaları

Rasûlullah’a (sas) degisik zaman, mekân ve sartlarda gelen vahiy, O’nun emriyle ve huzurunda, o anda temini mümkün en kolay malzemeye; tablete, tahtaya, hurma kabuklarina, deri parçalarina, kürek kemiklerine vs. yazilmistir. Vahyin resmî yazilisi disinda Ashâb (ra)’dan bazilari da kendileri için, imkanlarinin elverdigi nisbette elde edebildikleri muhtelif malzemelere vahyi yazmaktaydilar. Ancak Rasûlullah (sas)’in huzurunda yazilan Kur’ân-i Kerîm vahyi hep bu egreti, iptidâî malzemeler üzerinde kalmamis, daha sonra bunlar yine O’nun huzurunda sayfalarda bir araya getirilmistir (te’lîf). Dolayisiyla, Nebî (sas) daha hayatta iken Kur’ân düzgün parsömen sayfalarda bir araya getirilmistir. Ancak bu sayfalar o gün için iki kapak arasina konularak bir mushaf (kitap) haline getirilmis degildi; her bir sûre kendi içinde bütünlük olusturacak biçimde müstakil sayfalarda, fasiküller halinde bulunmaktaydi.