Çoğu kişi ölümden söz etmekten, hatta onun hakkında
düşünmekten hoşlanmaz. Hayatın sonluluğunun
bilinciyle yaşamak yerine, olabildiğince kısıtsızca yaşamın
sevincini duymak daha konforlu bir tercihtir. Zira insani
açıdan bakıldığında, ölüm en zorlayıcı tecrübelerden
biridir. Özellikle sevilen bir kişinin kaybı geride onulmaz
bir boşluk bırakır. Yine de, ölümle baş etmeninin yolları
bulunabilir mi? Ölmek bir son mudur? Ölüm anında tam
olarak ne olur? Ölen kişi nereye gider? Artık onunla nasıl
bir ilişki mümkün olabilir? Biyolojik hayatın ötesinden söz
edilebilir mi? Yas nedir, hangi evrelerden oluşur? Ölümle
arkadaş olmak mümkün müdür? Ölüm kimi durumlarda
kurtuluş olabilir mi? Günümüzde ilaç sanayiinin ölüme
karşı yürüttüğü mücadelenin başarılı olma şansı var mı?
Ölüm ölürse, hayata ne olur?
Wilhelm Schmid Ölümü Atlatmak’ta ahir zamanlardan
beri insanları meşgul eden temel sorulardan birine
odaklanıyor. Yazar düşünsel derinlik ve sezgi gücüyle
hayatın en kavranamaz gerçeğiyle yüzleşirken, okura
onunla baş etmenin inceliklerine dair ipuçları veriyor.
Renk Bilgisi
karışıkçokrenkli