Ali ve Zeynep, macera dolu anılar içeren defter sayfaları arasında
kayboldukça, kitapların o müthiş dünyasına adım atmış olduklarını
hissettiler. Muazzez Hanımın cezası, onları beklenmedik bir keşfe
götürmüştü. Artık, bambaşka bir heyecanla hayranlık duydukları Sadi ve
Cüneyt vardı onlar için.
“Hep merak ederdim, acaba Jules Verne romanında kullandığı enlem ve
boylam bilgilerini kullanarak denizaltını haritadan takip eden çılgın bir
okuyucusu olabileceğini hiç düşünmüş veya tahmin edebilmiş miydi?
Eğer yazarla karşılaşma ihtimalim olsaydı şöyle söylemeyi çok isterdim:
‘Bay Verne, biliyor musunuz, abim verdiğiniz bilgileri harita üzerinde
işaretleyerek, takip ederek okuyor kitaplarınızı. O, çok özel bir okurdur.
Bunu bilmelisiniz ve böyle bir okurunuz olduğu için de kendinizle gurur
duymalısınız.’
Onun bu tutkusunu izlerken, o bir abiden çok daha fazlasıydı benim için.
Sayfalardaki karakterlerle birlikte soluk alıp veriyor, onların sevinçlerini ve
acılarını içselleştiriyordu. Onunla geçirdiğimiz her an, bir kitabın
sayfalarında dolaşıyormuşçasına zengindi. O, benim yaşamı
paylaştığım, içsel bir yolculuk arkadaşımdı.
Ve şimdi çok daha kuvvetli bir hisle biliyorum; o benim ileride ne
olabileceğimi, neler yapabileceğimi ve sınırların nasıl aşılabileceğini
gösteren modelimdi.”
Cüneyt K.
Yazar Adı
Doç. Dr. Cüneyt Konuralp
Sayfa Sayısı
karışıkçokrenkli