Müseyyeb Name

Destanlar, milletlerin tarihi gerçekleri, görmek istedikleri gibi sekillendirdikleri metinlerdir. Tarih boyunca birçok olaylar meydana gelir. Bu olaylardan milleti derinden etkileyenler destanlasir. Ancak milletler bu gerçeklikleri kendi bakis açilariyla ve görmek istedikleri gibi destanlarda sekillendirir. Bu açidan destanlar milletlerin ideallerini, hayata bakis açisini, kültürünü ve amaçlarini içinde barindirirlar. Türk destanlari incelendiginde Anadolu’nun herhangi bir kösesindeki Türk’ün, destan kahramani sahsinda, Hint’ten Çin’e, Afrika’dan Avrupa’ya bütün dünyaya düzen verdigi görülür. Hatta birçok destanda bu bile yetmez, kahraman dünyaya nizam verdikten sonra dünyanin ötesine Kaf daginin arkasina dahi gider ve oraya da düzen ve intizam verir. Bu anlamda destanlar, milletin ideallerini, amaçlarini, hayata bakis tarzini ve yasayisini ortaya koyan paha biçilmez metinlerdir. Elinizdeki destan VII-VIII. Yüzyilda, Kerbela olayinin ardindan, Müseyyeb Gazi sahsinda Yezid ve çevresindekilerden alinan intikami anlatir. Destan boyunca Yezidîlerle yapilan mücadeleler akici bir üslupla dile getirilir.Müseyyeb Gazi destani yaziya geçirilirken müstensihin agiz özelliklerinin çok fazla miktarda esere nüfuz ettigi görülmektedir. Bu durum incelenen metni Eski Türkiye Türkçesi agizlari açisindan bir hazine durumuna getirmistir. El yazma metnin çeviriyazisi ortaya konulurken, giris ve dil incelemesi de çalismaya dahil edilmistir. Ayrica eserin söz varligi, özel isimleri dizin seklinde kitapta yerini almistir.