Mavi Sakal

“Ne düsünürsen düsün ama artik baska bir sey düsün.” Mavi Sakal, daha önce Sampiyonlarin Kahvaltisi’nda karsilastigimiz soyut disavurumcu ressam Rabo Karabekian’in kurgusal otobiyografisi. Karabekian’in tek arzusu, patates ambarinda kilit altinda tuttugu sirriyla rahat birakilmaktir; ama hayatina davetsiz bir misafir misali giren dul Circe Berman, münasebetsiz sorulariyla onu hikâyesini anlatmaya zorlar. Sonuç, elbette tam da Kurt Vonnegut’tan beklenecegi üzere, felaketi ve insanoglunun merhametsizligini harikulade bir ironiyle ele alan bir hikâye. Mavi Sakal, Handan Balkara’nin yetkin çevirisiyle Can Yayinlari’nda. Kara mizahi, hicivli dili ve essiz hayal gücüyle 20. yüzyilin en önemli yazarlari arasinda yer alan Vonnegut, Time’in deyimiyle, “George Orwell, Dr. Caligari ve Flash Gordon’i tek vücutta birlestiren bir yazar... ahlakli bir soytari, deli bir biliminsani.”