Mafya, Narkoekonemi ve Susurluk / Şemdinli

Mafya(lar)in Türkiye kapitalizminin birikim süreçlerinde önemli bir yeri, rolü olagelmistir. Üstelik de bu rol, yeni degildir; bu cografyada sermayenin Türklestirilmesi, agirlikli olarak devlete eklemlenmis, onun koruyucu kanatlari altinda isleyen mafyavari örgütlenmeler eliyle gerçeklestirilen uzun, sancili bir süreçtir. Bu baglamda devletin (açik ya da gizli) örgütleri nerede biter, yeralti çeteleri nerede basla, kestirmesi her zaman nerdeyse olanaksiz bir muammadir. Topal Osman’lardan ’ASALA ve PKK’ya karsi kullanilan’ ’milli kahramanlar’a ’bu vatan için kursun atip kursun yiyenler’in dokunulmazligi, kara para aklamadan uyusturucu kaçakçiligina, kiralik katillikten kadin ticaretine her türlü melaneti gerçeklestirenlerin killarina dokunulmayacagini bilmenin rahatligiyla ellerini kollarini sallaya sallaya ortalikta dolasmalari, kimseyi sasirtmamali. Bu silsilenin her bir kademesi, ’millilesme’ tarihimizde (ya da tarihimizin ’millilestirilmesinde’) önemli bir rol oynamistir: Ermeni katliami, Rumlarin mübadelesi, Süryanilerin sindirilmesi, kalan gayrimüslimlerin sürekli taciz yoluyla yildirilmasi ve ülkeyi terke zorlanmasi ve nihayet bosaltilan Kürt köyleri, el konulacak, ’temellük edilerek’ Türklestirilecek topraklar, gayrimenkuller, isletmeler, ziynet esyalari, sürüler, paralardir bir yandan da. Kuskusuz buna bir de, ’düsük yogunluklu çatismalari’ uyusturucu kaçakçiligiyla finanse etme girisimleri de eklenmeli...
(Tanitim Bülteninden)