Liberal Adalet Çağdaş Liberal Siyaset Felsefesinde Adalet Sorunu: Rawls, Hayek, Nozick Örneği

Armagan Öztürk, liberal siyaset felsefesini Rawls, Hayek ve Nozick gibi teorisyenlerin çalismalari üzerinden ve adalet nedir ya da adil olmayani adil olandan nasil ayirt edebiliriz gibi sorularda kristalize olan kadim bir meselenin izdüsümünde ele almaya çalisiyor. Sorusturmanin arkasindaki temel kaygi ise gündelik hayatla ilgili. Iktisadi ve siyasi liberalizmin modern yasami kati bir sekilde belirledigi bir dünyada liberal pratiklerin ne ölçüde adil oldugunu sorusturmaya çalismak aslinda insanlari tarihin bu aninda kendi sorunlariyla hesaplasmaya davet etmek gibi bir anlama geliyor. Öztürk’e göre adalet bir yanilsamadir. Akil ile sezgi, kaynaklar ile ihtiyaçlar, esitlik ile özgürlük, baskasina zarar vermemek ile kendi hakkini korumak arasindaki tanrisal uyumu ifade ediyor adaletçi erdem anlayisi. Rawls bahsi geçen dengeyi biçimsel yani agir basan bir etik politik araciligiyla yakalamaya çalisiyor. Kant etkisinin agir bastigi deontolojik anlamlandirma tarzi Rawls’çu adalet teorisinin hem maddi zeminini hem de ideolojik sinirlarini ortaya koymakta. Hayek kendiliginden düzen adiyla andigi kapitalizmi ideal durum katina çikararak muhafazakar bir anlati koyuyor okuyucusunun önüne. Nozick ise adaletin dogru formülünü Hobbes ile Locke’un birbiriyle eklemlendigi bir yerde, anarsinin sirket devletinde aramakta.