Kültür Zenginliklerimiz isimli kitabi, konusunda kaleme alinmis en kapsamli eser olarak dikkat çekiyor. Eserin son sayfalarindaki Yararlanilan Kaynaklar listesinde yer alan 110 adet kitap, Kültür Zenginlikleri’nin, ciddî ve yorucu bir çalismanin ürünü oldugunun göstergesi olarak kabul edilebilir. Eserin ana konusu; Türkiye’de etnik gruplar olarak anilan, biri digerinden ancak nüanslarla ayrilabilen kültürel yapilardir. Çetinoglu; bunlara Alt Kültür denilmekle birlikte buradaki alt kelimesinin; basit, asagi ve ikincil anlaminda yorumlanmamasini, temel, öz ve bir bütünü olusturan esaslar olarak kabul edilmesi gerektigini vurguluyor.Yasadigimiz yillarda, Türkiye’yi etnik gruplar mozaigi olarak göstermek isteyenler artmistir. Bu suretle parçalanmalara zemin hazirlanmaktadir. Ülkemizde; nüans ölçüsündeki farkliliklara sahip kültürlerin varligi bir gerçektir. Bu gerçegi degistirmemiz mümkün olmadigi gibi, degistirilmeye çalisilmasi da gereksiz ve hatta zararlidir. Çünkü o kültürlerin her biri; el emegi göz nuru; hali, kilim ve örtü gibi el sanatlarimizin güzellikler içindeki bütünlügünü olusturan renkler desenler gibidir. O renk ve desenlerden biri kesilip atilirsa, bütünlük bozulur, eser kiymetini kaybeder. Ülkemizde yasayan; kökeni farkli olsa bile Anadolu potasinda eriyen, birlesen ve kaynasan kültürler de bütünlük içerisinde deger olusturur. Ülkemizde yasayan kültürler arasindaki benzesmeler ve beraberlikler, farkliliklardan ve ayriliklardan çok daha fazladir. Her biri, yekdigerinin tamamlayicisidir. Onlar, zenginligimizi ve gücümüzü meydana getiriyorlar. Kültür Zenginliklerimiz; alt kimlik-üst kimlik tartismalarinin yapildigi günümüzde, konuyu sentezci bir yaklasimla inceliyor ve meseleye yeni açilimlar getiriyor. Kitapta; Abazalar, Afsarlar, Aleviler, Arnavutlar, Bektasiler, Bosnaklar, Çeçenler, Çepniler, Çerkezler, Çingeneler, Dürziler, Ermeniler, Gürcüler, Kürtler, Lazlar, Mevleviler, Museviler / Yahudiler, Nasturiler ve Keldaniler, Nusayriler, Pomaklar, Rumlar, Sarikeçililer, Süryaniler, Samanlar, Siîler, Tahtacilar, Tatarlar, Türk Ortodokslar, Vehhabiler, Yezidîler, Yörükler kökenleri, günlük yasayislari ve nükteleriyle okuyucuya sunulmaktadir.Okuyucu, sayfalar arasinda kendisine ve ilgilendigi gruplara ait az bilinen gerçeklere ulasmak imkâni buluyor. Kitapta birlestirici ve kaynastirici bir üslûp kullanilmakla birlikte, dis tahriklerle ayrilikçi temâyülleri canlandirma heveslilerine önemli mesajlar verilmektedir. Çetinoglu’na göre; ülkemizde farkli oldugu iddia edilen gruplarin ve fertlerin, kültüre dayali kimliklerini koruyabilmeleri, ancak ve ancak Türk kimliginin, Türk kültürünün diri tutulmasina baglidir. Bunun için yapilmasi gereken; ortak yönlerin ön plâna çikartilmasi, projektörlerin beraberlikler üzerine tutulmasi, ihtilâf hâline getirilmek istenen nüanslarin, hiç degilse, tahriklerin sona erecegi güne kadar karanlikta birakilmasidir. Bu hüküm; su hipoteze dayandiriliyor. Dün bu nüanslar, sikintilara sebebiyet vermiyordu. Tahriklere direndigimiz takdirde, yarinlarda problem olmaktan çikacaktir. Çünkü kültürler, birbirlerini törpülüyorlar, benzesmeler kendiliginden çogaliyor. Kitabin mesaji söyle özetlenebilir:Türkiye Vatandasi olarak tanimlanan insanlarin tarihî berâberlikleri var. Gelecekle ilgili beklentiler de ayni. Hangi kültür grubuna mensup olursa olsun, insanlarimiz Türkçe konusuyorlar. Türkçe, Türk olmanin en belirgin göstergesidir. Türkçe bizim dil bayragimizdir. Bu bayrak altindaki birlikteligimiz, önümüze konulan engelleri asarken, bize kesin zaferi müjdeleyen gücümüz olacaktir.
Sayfa Sayısı
karışıkçokrenkli