“Toprak ayağımızın altında yumuşacık, kırmızı. Bacaklarımızı ısıran
dikenlere aldırmıyoruz. Çalıların içinde bin bir çeşit hışırtı, kıpırtı,
çıtırtı, vızıltı... Kuşlar, böcekler, taşlar... Uçanlar, koşanlar, sürünenler,
sıçrayanlar ve dahi öylece durmayı seçenler. Doğa, yavaş yavaş
yükselen güneşle birlikte başlıyor günlük serüvenine. Hep
birlikte uyanıyoruz. Hep birlikte yaşayacağız gelen günü. Birimiz
diğerimizden ne daha az ne daha çok var olacak. Her şey yan yana
ve her nasılsa öyle.”
Başlayıp biten aşklar, terk edişler, mutsuzluklar... Annelik halleri,
yalnızlıklar, çaresizlikler... Yarım kalan hesaplar, pişmanlıklar... Denize
dönüşler, tekrar ayağa kalkışlar... Çocukluktan kalan tatlı hisler,
yüzleşmeler, umutlar...
Melisa Kesmez, iç içe geçmiş birbirinden farklı hayatları, kendine
özgü diliyle her birine ince ince bakarak, usul usul anlatıyor; insan
ilişkilerini bir kuyumcu titizliğiyle işleyip, “büyük resmin” detaylarını
ustalıkla ortaya koyuyor. Üstelik doğayı, denizi, güneşi, doğumu ve
ölümü de atlamadan...
Küçük Yuvarlak Taşlar, kaybedişlerin ve hayata yeni başlangıçların
kitabı...
Sayfa Sayısı
karışıkçokrenkli