Pascal Bonitzer’in “Kör Alan“ ve “Dekadrajlar“ basliklarini tasiyan iki kitabini bu Metis edisyonunda biraraya getirdik. Sinemanin gerçeklik ile iliskisini sorgulayan “Kör Alan“da, doruklari temsil eden kimi isimlerle karsilasiyoruz: Lumière, Griffith, Ayzenstayn, Bazin, Rossellini, Hitchcock, Godard. Bu doruklar, kimi zaman gerçekligin montaj ve sinematografik planlarin müdahalesiyle parçalanmasi, kimi zaman da gerçeklige duyulan süpheli bir saygi biçiminde ortaya çikiyor. Hitchcock’a özgü suspense’in sinema tarihi içindeki belirleyici önemi, video yüzeyinin sinemadan farklari, yakin plan, alan derinligi ve alan-disinin özel islevleri “gerçeklikle iliskide bu islevlerin anlami“ ve modern sinemanin giderek mutlak anlamda bir gerçekçi-olmama özelligi kazanisi konu ediliyor.
Çerçeve ve çerçevelemenin hem sinemada hem resim sanatindaki islevlerini ve kullanimini inceleyen “Dekadrajlar“ ise, sinema ve resim arasindaki örtük, fazla irdelenmemis iliskiyi sorguluyor. Kitapta sinanan iki saptama var: Ilki, resmin, modernligin onu moleküler ögelere, lekeye, çizgiye, renge, biçime indirgemek yolunda yaptigi her sey bir yana, dram sanati ile, sahneye koyma ile bagini hâlâ koparmamis oldugu, yani resmin dramatik bir sanat oldugu. Ikincisi, Godard ve Antonioni’de belirginlestigi gibi, sinemanin, sanayinin onu mahkûm etmeye çalistigi anlatisal dramatik kaderi asma yönünde, resmin en son moleküler bilesenlerine, soyutlamalarina ulasma yönünde güçlü bir arzu duydugu.
Kör Alan ve Dekadrajlar, arka planinda sürekli temel bazi felsefi problemlerin varligini hissettirdigi bir kitap. Sinema ve resme, sanatsal biçim vermenin sorunlarina ve görme’ye ilgi duyan okurlarimizin kitabi ilgiyle karsilayacaklarini umuyoruz.
(Tanitim Yazisindan)
Yazar Adı
Pascal Bonitzer
Sayfa Sayısı
karışıkçokrenkli