Tarih keyfî değerlendirmelere tâbi tutulacak olaylar değildir. Tarih gerçeklere dayanmadığı takdirde hiçbir menfaat içermez.
Nizam-ı Âlem maddeleri hakkında “kardeş katlidir” demek, gerçekten doğru bir tespit midir?
Çandarlı Halil neden idam edilmiştir?
Osmanlı Devletinde askerin ilk isyanı neden olmuştur?
Fatih Sultan Mehmed gerçekten Hıristiyanlığa meyletti mi?
Râfizîlerin ortaya çıkmasında Yahudilerin etkisi nedir?
Şah İsmail kimdir?
Yavuz Sultan Selim babasını neden tahtan indirdi?
Din, vatan, devlet ve millet kavramları hassas bir denklemdir. İslâm hukukundaki kurala göre, zaruretler haramları mubah kılar.
Şah İsmail İran’ın o günkü başkenti Tebriz’e girerken, zeytinyağı ile kaynar kazanlarda beş bin ehlisünnet Müslümanı “Hamdırlar, pişmeleri lazımdır.” diye yakarken... İsfahan’da Osmanlı elçilerine gövde gösterisi yapmak için Şah İsmail taraftarları minareden aşağı
atlayarak meydan okurlarken...
Şah İsmail kendi annesinin ölüm emrini verecek kadar gözü kararmışken...
Türkmen reislerinden Murad Bey’i şişe geçirip kebap yaparken...
Câmileri tahrip edip Kur’ân-ı Kerim’i ayaklar altında çiğnetirken...
Özbek Hükümdarı Şeybek Han’ı öldürüp kafatasını Osmanlı padişahına gönderirken...
Dulkadir topraklarına saldırıp katliam yaparken...
Tokat’ta Şah İsmail adına hutbe okunurken...
İran’da bir Şîa devleti kurulurken...
Hasta ve yaşlı olan bir baba, kimi yerde tepkisiz, kimi yerde yetersiz abileri ve sorumluluk anlayışından yoksun olan vezirlere karşı Şehzade Selim nasıl davranmalıydı?
Şartların normal olmadığı yerde elbette süreç de normal olmayacaktı.
Bir babanın tahttan indirilmesi ne kadar dramatikse; din, vatan, devlet ve millet denkleminin bozulması daha da dramatik ve hassastır.
Takdiri okuyuculara bırakıyorum, ama adalet ve insafı terk etmeden!
Yazar Adı
Rüya Nuriye İlhan
Sayfa Sayısı
karışıkçokrenkli