Kış Güneşi

Edgar ödüllü yazar Rebeca Pawel’in tarihsel polisiye dizisinin dördüncüsü olan bu kitapta Ikinci Dünya Savasi birkaç ay önce sona ermistir. Dünya, Ispanya ve Gardia Tegmen Carlos Tejada savas yillarinda olup bitenlerle yasamaya devam etmenin gerginligi içindedirler. Potes’te bir aksamüzeri, Tejeda’ya Granada’daki büyük halasinin öldügünü bildiren bir telefon gelir. Falanjist Carlos Tejeda, sevgili solcu esi Elena ve artik alti yasina gelmis olan ogullari Tono, Carlist özlemlerle hâlâ geçmiste yasayan Tejeda ailesinin yanina gitmek için Granada’ya dogru yola çikarlar. Granada’da onlari Iç Savas’in yaralariyla sarmalanmis bir cinayet beklemektedir: Ölmüs çocuklar, kayip çocuklar, büyüyen ama unutamayan çocuklar ve bir zamanlar bu çocuklari taniyanlar. Geçmis kimsenin pesini birakmamaktadir. Herkesin ve Ispanya’nin hayaletleri vardir. Dizinin ilk kitabi Bir Fasistin Ölümü’nde yokustan asagi dogru kucaginda kitaplariyla inen Maria Alejandra saf bir öfkeyle çok sey anlatir. Tejeda’nin karsilastigi ve sorguladigi herkesin istegi sevdiklerinin yaninda olmaktir fakat ölmeden atlatilan her günün zafer olarak geçtigi on yil sonunda en sevimli çocugun, en siki solcunun, en asil Carlist’in ve en sadik falanjistin de saklamasi gereken ancak hiçbir yere sigmayan sirlari olmustur. Cinayet bu nedenle islenir ve cinayet bunlari birlestirir. Yazarin Bir Fasistin Ölümü, Vatana Dönüs, Agaçtaki Gözcü adlariyla Türkçe’ye çevrilen ilk üç kitapla beraber Kis Günesi hem bir son hem de bir baslangiçtir.